kendimize gizlendik
yürek ısıtmayan aydınlıklardan yarınlara
yorgunduk anılardan, yorgunduk yoksulluklardan
yoklar ateşinin çemberinde.
korku, çenginin zil sesleriydi sığındığımız karanlıklarımızda.
kendimize gizlendik yüreğimizi ısıtamayan aydınlıklardan.
aydınlıklarımızda: uykuya yatmış kokulu portakal bahçeleri,
aydınlıklarımızda: kaderimizin kilitlendiği üveyik sesleri,
aydınlıklarımızda: rızkın hırsına balyalanmış tütünler,
aydınlıklarımızda:son nefes kadar yakın suyun öte yanı...
umudun şah damarı, alnımızın şafaklarındaki düşlerde
atardı.
kör kandillerde okuduğumuz, okunduğumuz yalanî satırlar
ateşin harındaki, parke yollardan gönül tokluğundaki
emanet seslere diyeti ödenmemiş kuru canlar bağışlardı.
ödenmesi gereken diyet neyse diyet kere ödenmişti
önümüze atılan hayata.
köylere akardık gökten kayan yıldızlardan
teni tenimize denk düşen avuçlara.
sardunyaları, yarimizden bile gizlediğimiz gönül
bahçemize
kalan ömrümüze bin türkü öyküsünde efsane katsın diye
acılardan, çilelerden, zorluklardan, diş sıkımlı sabırlardan
yarına ertelenmiş ölüm aralıklarında beklemeye alınmış
yarınların adına ölümün kalbine dikmiştik.
atlarımız, koyunlarımız ve tavuklarımız bizden daha besiliydi
de
herbirinin adına yarının güzel adlarını renk renk koymuştuk.
özençler içimizde her an, sivas çeliğicesine bilenirdi
sabrın sularında.
verilen sözleri,devletten yazılı ferman bilirdik ar-namus adına.
anam avradım olsunlu yeminlere ince mehmet olurduk.
ince mehmet olurduk kıble-kabe üzerine atılan partallara
incelirdi efeliğimiz yarin öpülesi tırnak uçlarını tutumlarda.
hep acılara,
hep çilelere
hep umuda konuk olduk
yıllar boyu çoluk çocuk boynumuz kıldan ince.
hep kendimize gizlendik.
hep kendimize sinlendik
de
sığamadık yüreğimizi ısıtamayan verilmiş aydınlıklardan
yarınlara
Kayıt Tarihi : 20.1.2004 00:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!