GERALD METROZ
KENDİMİ ENGELLETMEM
Hazırlayan : Jacgues Briod
Çeviren : Berran Tözer
İŞ Kültür Yayınları
G.M 39 yaşında. Bir tren bacaklarını kopardığında henüz 2,5 yaşındaydı ama bu kaza onu engelleyemedi. Daha 10 yaşındayken protezleriyle birlikte buz hokeyi kalecisi oldu. Sosyoloji, İngilizce ve tarih okudu. 25 yaşında Atlanta’ da tekerlekli sandalye olimpiyatlarına katıldı. Klasik gitar çalmasını öğrendi. Radyo programcısı, yazar, uluslararası başarılara sahip bir tekerlekli sandalye basketbolu ve tenis oyuncusu, tanınmış bir oyuncu menajeri (hokey ajansı sahibi) , hokey konusunda bir tarih araştırmacısı, kitap yazarı ve müzisyen olan Gerald Metroz İsviçre Matigny ‘ de yaşıyor.
Bu kitabın tüm geliri TESYEV ‘ e (Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı) bağışlanacaktır. KDV dahil fiyatı 8,000,000 (sekizmilyon) TL’ dir.
KİTAPTAN ALINTILAR:
.......... Hele anne ve babasının onu hastanede habersizce bırakıp gitmelerinin, bacaklarının olmayışından daha fazla etkilemiş, ‘’ çocuktur, anlamaz! ‘’ diyen birçok anne babaya ders olacak cinsten bir öykü. Engel aslında Kafamızda ve çevremizde.
Yavuz Kocaömer
TESYEV Yön.Kur.Bşk.
‘’ Eğer bu kaza olmasaydı, bugün olduğu insan olmayacaktı, buna içten inanıyorum’’
Camille Mıchaud
Öğretmen
Noel günü oğlumu ilk kez kollarıma alabildim. Sanki ona kızmamdan korkuyormuş gibiydi ve bana söylediği ilk şey ‘’ Anne artık bacaklarım yok ‘’ oldu.
..........Ama sonuçta herşeyi kabul ettim, çünkü çok hayat dolu olduğunu, özürlü olmaktan acı çektiğini, diğer çocuklarla oynamaktan zevk alacağını görüyordum.
Bernatte Metroz
Annesi
Ailemi özlemiyordum; onları tamamen unutmuştum Annem Almanya da ki hastaneye bir kez beni ziyarete geldi; yedi ay sonra, kasım ayında da beni almaya geldiler. Onları tanımadım ama kiminle olursa olsun mutlaka giderdim.
Gerald
..........Akla gelebilecek her türlü yüzeyi, kaldırımlar, merdivenler, her tümsek, 24 saatin 16 saati aşmaya başladım. Artık hiçbir engel beni korkutmuyordu. Sanki '‘ Gerald, başkalarının gittiği yerlere gitmeni, başkalarının yaptıklarını yapmanı, başkaları gibi olmanı hiçbir şey engelleyemez’’ diyen bir içgüdüm beni itiyordu.
Bir yandan da, başkaları gibi olmak ihtiyacıyla hemen bir tür karşılaştırma sürecine giriyordum.
Gerald
..........Sanki fiziksel engelimi; mükemmel bir okul yaşantısı, kendini aşmak zorunda olan bir vakayla kapatmak istiyordum. Hayatla baş etme konusunda varlığımın derinliklerine demir atmış bir istek duyuyordum.
Gözü bu spordan başka hiçbir şey görmeyen ben, sonunda hiçbir zaman gerçek bir oyuncu, büyük bir hokey oyuncusu olamıyacağımı anladım. Bugün açıkyürekliliğinden ötürü teşekkürü borç bildiğim bir arkadaşım açıkça şöyle dedi:
- Protezlerinle, bacaklarınla oynuyormuş gibi oynayamazsın hayal kurma.....
Bu oynadığım son sezon oldu.
Gerald
Sanki beni sevmelerini istediğim insanlardan koparma gücü vamış gibi farklılığımı görmek istemiyordum. Bugün bu kaygıların temelinde Münster ’ de hissettiğim o korkunç terkedilme duygusunun yattığını düşünüyordum.
Gerald
Başkalarına muhtaç olmam, bağımsızlığım üzerinde bir yüktü ama başka çarem yoktu, arkadaşlarıma ve aileme muhtaçtım. Öğretmenlerim beni ilk gördüklerinde nasıl davranacaklarını hiç bilmiyorlardı. Baştaki geleneksel çekimserlikten sonra, tuhaf şakacı ve sınıfta oldukça iyi olan bu çocuğa sonunda hep sevgi duyuyorlardı.
Gerald
Hiçbir şeyi reddedemeyeceklerini biliyordum. Nerdeyse istediğim herşeyi elde edebileceğim bir sanat geliştirmiştim, merhamet duygularını kullanarak bir tür mizahla ‘’ – lütfen zavallı bir engelliden bunu esirgemezsin, değil mi? ‘’
Bu yöntem her durumda işliyordu
Gerald
Tutku, ilgilendiğin her şeye tutku duyardın, keşfetmeye, yeniden keşfetmeye, yeni birini tanımaya tutku duyardın, kendini hayat maceranın içinde sürüklenmek için bırakmaya tutku duyardın.
Parcel Emoret
Arkadaşı
Arkadaşlarımla gezintiye çıktığımda 300 metre yürüyor, acı veren protezler nedeniyle bir kaldırım kahvesinde veya bir bankta durmam gerekiyordu. Onları izlemekten fiziksel olarak, geciktirmekten de ruhen acı çekiyordum.
Gerald
‘’Yürümek için niye kendine bu kadar eziyet ediyorsun? Oysa tekerlekli sandalyenle çok daha uzun mesafeye çok daha hızlı gidersin! ’’
Kanadalı arkadaşımın bu sözleriyle tüy döker gibi, deri değiştirir gibi, bir günde protezlerimden vazgeçmeye karar verdim. Birden bire hayatımda hiçbir zaman bacaklarımın olmayacağını anladım. Bu gerçeği çarpıtmak istemenin hiçbir işe yaramadığını anladım. Hayatın bana biçtiği halimle bir büst veya tekerlekli sandalyenin üstünde bir kalçadan ibaret olarak çıkmayı kabul ediyordum.
Gerald
Benim hayatımda bıraktığın en büyük iz; dünyanın dört bir yanına yaptığın yolculuklar. İşlerin kaçman için bir bahane. Biliyorum ki bu gidişler senin kendini tanıman ve sınırlarınla yüzleşme için birer fırsat. Zaman ve deneyimler sana hiçbir şeyin ve hiç kimsenin seni tutamayacağını öğretti.
Nicola
Arkadaşı
Beni olduğum gibi seven kadınlar güvenimi kazanmamı sağlarlar.
Sanıyorum ben fiziğimle barıştıkca, sevgililerimde bunu olduğu gibi kabul
ettiler.
Gerald
Başarısızlıklar derstir. Başarısızlığı dış etkenlere, antrenörlere,
koşullara, hakemlere, kötü ekibe, şansızlığa, ekip arkadaşlarına bağlamak, ilerlemek için gerekli bilgileri edinmeyi engeller.
Bir insanda şunları keşfetmek çok heyecan vericidir: cesaret, istek, zeka, yerinde hareket etme duygusu, tayin edici davranışı bulma yeteneği, yoksullukla baş etme biçimi, başarısızlıkla ya da yenilgi karşısındaki tutumu, takım ruhu, egosuyla ilişkisi ekip arkadaşlarına insani davranması, el sıkma, karşısındakinin gözüne bakma biçimi ve mizah duygusu.
Gerald
Belki de hayatımız bir yap-boz oyunu gibi ve her parçanın birbirine geçmesi için elimizden geleni yapmaktayız. Tek bir parça eksik olsa, her şey berbat olur. Harika bir manzarayı, aşık olmadığın bir kadınla seyretmek gibi...
Gerald
Doğulu ve Batılı bütün düşünceler acının öğrenmemize eşik atlamamıza, zenginleşmemize yardımcı olduğunu söylüyorlar. Ben acının yüreği genişlettiğine inanıyorum.
Gerald
Bugün oyuncuların doğru ya da yanlış, iyi ya da kötü oynadıkları artık umurumda değil. Beni duygusal sıcaklık ilgilendirmeye başladı. Aynı ekipte birbirleriyle nasıl iletişim kuruyorlar, zor anlarda üstünlüğü nasıl ele geçiriyorlar, karşı taraf bastırdığında nasıl karşı koyuyorlar, onları ne motive ediyor, ne korkutuyor….
Gerald
Aşırı zengin insanlara rastlıyorum. Hiç zamanları yok, varlık nedenleri güce ve paraya sıkı sıkıya bağlı; onlar hiç yerlerinde durmuyorlar ve yüzeyseller. Karşımda duruyorlar ama çoktan başka yere gitmişler. Hiç yoklar, hiçbir zaman şimdi, burada olamıyorlar, kederliler.
Gerald
Korkularımı, sıkıntılarımı daha iyi anlamak, bir anda çok temel bir şeyi anlamama da yardım etti. Yarışan bir sporcu bir çelişkinin ortasındadır. Kaybetmekten korkmamak için, yenilgisini dram haline getirmemeye çalışmak zorunda, ama bunu da abartmamalı, çünkü kazanmak için yeterli isteği ve motivasyonu da kalmalı. Bu ikisi arasında doğru dengeyi bulmayı da, sporcunun iç barışı sağlar ancak.
Gerald
Neredeyse on yıldır yaşamı bir ip cambazı gibi kat ediyorsun. Hayat çizgisinin karşılaştırılamayacağını biliyorum. Ama kadere hakim olmayı ve kaderdeki kaçınılmaz karşılaşmaları anlamayı öğrettin bana.... Sen de bu hayatın randevularından birisin.
Guy Kummer – Nicolussi
Müzik Hocası
Kayıt Tarihi : 30.9.2009 04:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kitapla tanışmamı sağlayan Bedensel Engelli Masa Tenisçileri Derneği Başkanı Diş Doktoru Sayın Engin Avcı arkadaşıma teşekkür ederim.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!