Kendimi Bulmanın Seyyahıyım Kumruzen

Hayrettin Taylan
1968

ŞİİR


23

TAKİPÇİ

Kendimi Bulmanın Seyyahıyım Kumruzen

Ah bu uz’aklar... Kızamıyorum ki uzaklara.İçinde ak var diye.Her uzak aslında ak günlerin habercisidir. Her uzak bir kavuşmanın huzurla döllenmesi sonucu mutluluk doğurganlığıdır.
-Şimdi beni benden götüren demlerin demkeşliğini bırakma zamanı. Dahası zamanı ortadan kaldırmaya çalışan mucitliğin macitiyim.

Hayat, nefes alışlarımıza yeni bir element olmak için yaşayamadıklarımızın toplamında çaresiz. Nefesimizi kesen demlerin toplamasını ; içimizdeki doyumsuz kalanların nefsindeki çıkarmaları yapamadığından naçarlığın çarı yapar yaşanmayanlar.
-Şimdi yaşanmayacak ne varsa benimde soru olarak ağlamakta.

-Sen öznel gelgitlerime damlalarınla eklendin. Öptüğüm her yeri silmek için belki ağladın.Oysa benim öpücüklerimin içindeki yüzündeydi, sıcaklığı yüreğindeki magmadaydı. Silinmezdi hiçbir zaman.İlk kez, her ilkinden öpen Fatih’in olarak geldim özsel İstanbul’una.

-Şimdi kıyıların taş bağrıma kayalarını sundu. Sahilindeki en sert, en imkansız, en dert taşıyanın bağrına oturdum.
-Ey sevdiğim vuslat vanasını açıp tufanlarıyla beraber bir olmamızı tümlemeye çelişik temalar sundu, dikkat edelim.

Şimdi içsel ummanımın umutlarını taşıyan yürek gemisine binmelisin. Bin ki aşkın gidilmişliği anlama anlam versin.Sen artık felsefik temlerin tema gün’eşi. Sen, metafizik bakış açılarının üçün gözünde, iç gözümle bakılan aşk bakışısın.

-Damlaların vicdanın t’enine değdikçe kurudu günahlarımın kirli ırmağı. Kendime gelmişliğin can aynası oldum seninle.

Kendimi bulmanın seyyahı olarak yolunun bulmacasını çözüyorum, yolculuğunun duygu mühendisliğini yapıyorum.
-En kısa, hangi benle sana ulaşılır. Kavuşmanın kavuştaklarında soluna en kolay nasıl gelinir?
Sol yanından sonra sol yanıma ulaşmak neden imkansız sezişlerde.
Hislerimin üstüne yolladığın
-Ki uzakların çok yakınımda; ama en uzağa imgeli ve imkansızlığa kafiyeli.
-Beni merak etme sevdiğim, kendimle vedaya geldim; ama kendimi bulamadım.Sahi sevdiğim, beni terk edeli ben nerdeyim.Haberin var mı ki?

-Terk etmek üstüne mastır yaptığını biliyorum, acep tezinin konusu tez gelmek olmasın mı?

İhtisas alanımı sordu bir güzel:
-Dedim ki bana beni sevdiren,Nergis aynası olmaktan çıkaran bir güzelin son temsicisiyim.Onu sevmenin ekolünü savunuyorum. İlk edebi akıp Klasisizm kadar akla, sağduyuya, ulusal öğelere, eskimezlere bağlı, romantizm lirik ve sosyal algısı kadar his tercümanı, realizmin,”eser yolu konulan ayna kadar onun yüreğine gerçek, naturalizmin:” aynı nedenler, aynı şartlarda aynı sonuçları doğuran deternizm kadar deneysel bağın bağıl özü, sembolzmin
İç ahenk,musiki, semboller kadar sembolik aşkın varisi, parnesizmin
Görsel değerdağınlığı kadar şiirsel gerçek ve postmodernizmin modern algıları zorlayan gelişmişliğin adıyım, ona aşk olmanın metafizik ve mistik künyesiyim.
-Tahayyül edemeyeceğin malihülyaların gün görmüşlüğünden çıktım.Şimdi dâhiyane bir aşkın mihenk taşlarında, taş üstünde taş kalmayan umutların sanrısı olmaktan çıkmalıyım.
-Çakralarım açık diye çak yapan içsel bir çocuğun bilinç dersinde
Ta bebeklikten beri bilinçlatısı kirletilmiş yanlış algılarla büyütülen bir karakterin değişmez huylarında boyumu aşan yanılgıların isimsiz temsilcisiyim öylesi teslimlere.
-Sana teslim oluşum gibi değil bilmediklerin.
Zihnimin girdaplarında tonlarca yanlış aktarılmış toplumsal yanılgı var.İnsan davranışlarının özsel çocuğu gibidir. Ona şekil veren, ailevi, bölgesel, şehirsel, ulusal öğelerin toplamıyız biraz.
-Onca yanlış yanılgının aynasında doğrudan da daha doğru gibi sunulan yanlışın içinde içim mi kalır.

Bu hafızamı, bilincimi, bilinçaltımı, algılarımı, olgularımı, aydın dünyamı kirleten tonlar yanlışın karakter haritasında kaliteli bir benliği yakalama savaşı verirken işte bu yanlış yaşam şıkların birisinde seni kaybedecek hatanın bedeli kadar gücüm var mı diye sordun mı sevdiğim.
-Peygamber imanı gibi iman, koruyuculuğu kadar mistik gücüm de yok. Sen beni peygamberimsi değerlerin terazisinde tarttın.
-Oysa içimde beslenen onca şeytanın besleyicisi ben değilim. Çatışmalarımın mekanik mekanizmasında da değilim.Bahanelerim çok temiz, çok içsel.
-Tertemiz bir geleceğim var diye umutlarımı saklıyorum. Mazisi temiz olanın geleceği de temizmiş.
Haydi sevdiğim kendi rızanla tanıştır beni. Şimdi, ironik bir söylemin gülümsemesinde kendimi bulmuş bir güzelliğin adıyım.

Özgür bir ruhun gıdasını tümlesin sevdan.Bir üst kimliğin bilge diline çevirsin seni gerçekler.
Bir sınırdayız, ötesi sinir bozuculuk. Mayınlar döşeli senden uzak kalışlar. Vizesi kaliteli bir benliğe sahip olmakla kazanılır.
-Benliğini kirleten nefsin nefes alışlarına alışım olma sevdiğim.

Hayrettin Taylan
Kayıt Tarihi : 23.10.2012 00:15:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hayrettin Taylan