kendimi anlattım
Köyde tarlalarda iş yaparken zaman zaman rüzgar yırtık gazete parçası getirirdi. Ben onu alıp cebime sokar ve dinlenme faslında yazılarını okurdum. Ağabeyim ve annemin yerine gelmiş olan teyzem bana gülerlerdi. Ben aldırmazdım onların gülmelerine. Gazetenin eskisi olmaz mantığı ile okumama devam ederdim. Askerlik çağıma geldiğimde maden ocaklarında çalışarak askerlik yapılacağı söylendi ve gittim gönüllü olarak yazıldım. Bizimkiler çok karşı çıktılar. Çünkü maden ocaklarında çalışanlar ya bir kazaya, yada kurtuluşu olmayan hastalığa kapılarak gencecik ölüyorlardı. Ben tahsilsiz kalmaktansa gencecik ölmek daha hayırlıdır dedim ve kararımdan vazgeçmedim. Maden ocaklarına başladım, gece okulunda liseye yazıldım. Zordu ama inadım inat liseyi bitirdim. Daha sonra açık öğretim sisteminde madencilik teknik okulunu daha sonra da Sofya da bulunan madencilik yüksek okuluna kaydımı yaptırdım. Oradan ismimi değiştirmeye yanaşmadığım için diploma alamadım. Olsun. Bir köy çocuğu fakirliğin engellerini kırarak ta oraya kadar okumayı başarmıştı. Bu başarılarımın ana hedefiydi.
Şiir ne zaman mı yazdım?
Tarlalarda yırtık gazete parçalarını okuduğum zamanlarda şiir de yazıyor, Türkçe yayınlanan gazetelere gönderiyordum. Çeşit içerikte yanıtlar alıyordum. Lakin son gönderdiğim şiirime gelen yanıt beni duraksamaya yetti:
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
vay hocam şiirlerinizi okumaktan kendimi alıkoyamadım..ve bu yazınızı sonra okurum diye hep es geçtim..halbu ki sizi anlatıyormuş...sizin hayranınız olarak sizi bunca merakım halbuki bu satırlarda gizliymiş...size gülen aileniz sizinle ne kadar grur duysa azdır...nereden nereye...insan sanatçı doğmaya görsün bir kere önünde kim durabilirki...üstelik böylesi meşakkatli bir yaşama rağmen...size sonsuz saygılarımı sunuyorum...
sizler okunmayacak insanlardan degilsiniz degerli agabeyim..siz gercek bir sair..siz gercek manada türk edebiyatinina verdiginiz güzelliklerle zengin kilanlardansiniz...saygilar
Kaleminize sağlık
Ahmet Ayaz
Umarım, bölüm bölüm devam ettirir ve çok güzel bir tarih ortaya çıkarırsınız. Yaşanmış, sıcak, gerçekler üzerine kurulu hayat hikayeleri, insanlık tarihinin önemli belgeleridir. Özellikle kamera sistemi kullanılarak dile getirilirse. Yani, olayları tüm gerçeği ile anlatma, duygulardan arındırılarak gözlemci gibi görerek anlatma sağlanırsa büyük bir belgesel olur. Olaylarda bir düşüncenin olayın tarafı olsakta, karşı tarafında düşüncelerini tavırlarını, niye öyle yaptıklarının kendilerini haklı gördükleri yanlarıyla dile getirirsek, o zaman mükemmelliği tartışılmaz hikayeler ortaya çıkar.
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta