Danışmadım sana, usulca bıraktım
Kalbimi bir çiğdemin tomurcuğuna
Seni, bir merhametsiz ay ışığına
Her gece vakitsiz uyandırmaya mahkûm ettim
Ve her sabah, onun adıyla başlayan
Bir güne mahkum.
Özür dilerim, sayın kendim.
Seni, bir eski plak gıcırtısından
Caz nağmelerine, yangınlarına bıraktırdım
Ve sevdirdim, bir yaprak dökümünü
Kanat çırpan kuşların sessiz vedasını
Bir kahvenin yalnız soğumasını bile
O kokusuyla anımsattım damaklarda
Rica ederim, sayın kendim.
Seni bir mürekkep ırmağına dönüştürdüm
Her damlasında, onun adıyla akan
Ve dirilttim, toprağa karışmış
Unutulmuş bahçeleri yüreğimdeki
Senden çok uzaklara, derinlere gömdüklerimi Şimdi her akşam, bir sözcüğü yakıp
Isınıyorum cümlelerinin ardına saklanarak
Bir harfte donuyorum sabaha kadar.
O, her mısrada büyüyen bir sesti
Ona yazdığım her kelime yanında
Ondan noksan şiirler
Kocaman bir hiçti
Belki de en nihayetinde
Bu yaktığım mumların hepsi
Kendi karanlığımı aydınlatmak içindi
Ve sen, ey kendim, en sadık
Ve en yaralı tanığımdın
Bu aşk denilen İsyana.
Kayıt Tarihi : 17.12.2022 13:35:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!