Kendime Mektup Şiiri - Hasan Taner

Hasan Taner
88

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Kendime Mektup

Bir basari öyküsünün baslangici ve sonrasi...
Yollar baslandigi yerden 0 km.dir.
Yollara düsülürken seyahat ekipmanlari kusanilir ve ihtimalli, edinilebilir, basa gelebilir diyerek yanina alinir.
Hep hevesle baslanir, hevesteki düsünce boyutunda sevinçler, düsünceler, iç kavgalar, niyeler, nasillar, nedenler kurgulanir ve kararlara parmak basilir.
Yol zaten vardir, sen baslarsan baslanir.
Baslamazsan zaten yol fikri zuhur etmemistir beyinde;
alalade düsünce avaminda uykuya devamdir siradanlik, herkes gibi yigin misalidir kaybolmusluk.
Kaybolus; yani yigin içinde siradan sinemaya gidenlerle,lokantalarda yemek yiyenler, postanede sira bekleyenler, ekmek almaya giden bir çocuk...
nüans farkiyla hiçbir zaman disaridan topul bakildiginda siradan insanlar, iste zaman meczubunda oyalananlar denilebilir.
Ya tanidigimiz bir ressama ne dersiniz; ressamlik yoluna adim atmis,kendi halinde siradan hayat içerisinde tatli bir kaçtelasla seçilmislik içerisine girmesi ne kadar kolay degil mi...
Yaptigi sadece ve sadece Yaradan C.C.'nin sonsuz saltani umumiyesinde
ve hiç durmadan devam eden hengamede bir fasilayi yakalayip kagida aksettiren ressam neden özellere girer.
Çünkü herkes dedigimiz yiginlar içinde herkesin yaptigi günlük oyalanmalar haricinde el ve göz yetenegini biraz öne koyup sanat denilen bir yola girmesidir.

Bu yolda çoklar bulunmadigi için genelde hepside ilgi, alaka görür.
Hele bir deAllah temayülünü içine hapsedememis birisiyse varin siz ne harika resimler oldurur, ne cani gönülden ressamlari tavanlara vurdurur.

Neden azlik ve kendi ugrasi alaninda olmayabilisinden.
Ya Allah C.C. saltani dairesinde göz nimeti dahiline alabildigi sinirsiz resimleri siradanlastiran; onu yasama sanati yoluna sokmayip yolsuzluk boyutunda algilamasina siradanlastirma, hatta farkindaligi bir kenara birakip zaten bu evrenikainat ekoloji, doga ve tabiatin kendini yönettiginden ne yolu ben zaten yasiyorum megalamonyasi insan dedigimiz vasifli yaratigin bir seyriömrü lüzumsuzlukta, tüketip yolun farkedilemeyip yigin içinde yolsuz zaman tüketimi sahibi olmasi yola baslayamamaktandir.


Bu duygu ve düsüncelerim normal, olagan bir toplum modeli içinde sosyal edinimler, toplumsal sartlanmalar, yigin toplum psikolojisi içinde yolda var olmak isteyenlerin yola sokmak istemedikleri koyun=ulus boylari için geçerlidir.
Bir basari öyküsü aslinda bu yukarida yazdiklarimin dahilinde veya haricinde bulunarak da yasanabilir.
Ancak bu önyargili siradanlar siz yola girdiginizde, yollarin tekin olmadigindan ve yapamayacaginizi vurgular devamli beyninize...

Yapamadiklarini, ya da olmadiklari bir yolu baskasi katetmeye basladiysa siz nazarlara, manevi setlerin engel olacagini ve hatta en yakininizdaki kuyu kazicilarin sizi gülerek igneledigini kalp gözüyle görmeye hazirlanmaniz gerektigini belirtmeliyim.
Çünkü onlar siradanlik etabinda kosmadan hazir geçinecek kadar gelirle geçinip zigzag yarislarina girmek istemedikleri gibi, onlari geçen bir ahdivafayi da istemezler,
o koyun=ulus boyutuna razi olmuslugun içinde atadan ya da çevreden tebessüm dagarciklarini üstünde tadarken, o tebessümdeki gizli iletisimin tadini cani da olsa o cana kaymasini istemez.
Iste bazan deli gönül dedigimiz, bazan yere batirdigimiz aslinda bize nimet olarak yagmis ve yagmaya devam eden ihsanlari yanlis kullanarak, kullanma kilavuzu gönderilmis ve elçisiyle açiklanan yasam sanat kitabini algilayamayisimiz ben yoksam o da yok, ben yoksam sen de yoksun egosuyla saldirilarini bazan artirabiliyor.
Hem kendine, hem de yakinina zararlar veriyor. Bu zararlar bismillahla ayak atilmis yolda finis çizgisini göremeden pes ettirebiliyor insana.
Ve inaniyorum ki zarar verme hissi kendi iç aile yasantisinda olmakta.
Benlik duygusu en fazla ataerkil aile yapisinda husuhiyetini yitirmekte; ana, baba, dede, çocuklar harap olmakta...
disarisi dedigimiz bize göre siradan, olagan olaylarin zuhuru, bananecilik ahkaminda aslinda o boyutu da izleriz.
Ama müdahale sinirimiz içinde olmadigi için eh iste der geçeriz.
haaa... o disari dedigimiz boyuttan sinir içine aldigimiz birileri olursa ki müdahale ve yanlis veya dogru nasihat alanimiza aliriz.
Hiç te zor degildir müdahleler ki sadece kendi dünyamizda algilayabilkdigimiz kadar, algilamak istedigimiz kadar, kendi sinirimiz içinde kobaylastirabilme güdüsüyle müdahale ederiz.
Çünkü artik içerimize giren her el hegemanyomuzda olmali ve ben dedigimiz benligimizin önünde olmamali.
basari öyküleri aslinda bu hengamedeki bozukluklari tespit eden gönüllerde açmaktadir.
Açmistir, açacaktir, açmaya devam edecektir.
Basari yoluna gönül penceresini açanlar; bütün toplumsal sartlanmalrin verdigi aile içi sürtüsmelerin içinden dogmustur.
Dogacaktir, dogmalara devam edecektir. Yol birdir, yola girmek mühimdir. Yolu kestirmek önemlidir.
Basari öyküleri mefkure insaninda açilim gösterir, çiçek açar boylanir. Mefkure insani toplumsal daireyi ataerkil daire disina tasiyarak yol edinir basarisini, basaracagini ve özellerden olacagini büyük düsünce deryasinda varolacagini; hani ressamin bir anlik kainat filminin an'ini aksettirmesi gibi tablosuna o da var yoluna açilmistir, parazitlerle ugrasmayacaktir dar alanda kisa paslasmalarin oynandigi küçük ataerkilde...
O zaman, bu zaman yok arada bir zaman; aslinda herzaman daim olmak lazim herzaman...
Gerisi boszaman ben varim dopdolu zaman ha o yol, ha bu yol... Yeter ki gittigin her yol dogru yol olsun.
Azigin hep helal olsun, helalden olsun, yol techizatin yola olsun.
Sevgilerimle
Kendime mektup

Hasan Taner
Kayıt Tarihi : 20.1.2007 17:39:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


SIKINTI'lar baslangictir; basladiginde bosaltman lazim... 0ste o bosaltma anlarinde dokulen nagmeler.... Bir Kis uykusunda ruyamsi tabirlerle dolu duz yazi... ben begendim, darisi okuyanlara...

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hasan Taner