Kendime Hitâben.. Garip Çoban... Engin D ...

Dostuna böyle davranan düşmana nasıl davranır
Ölümsüz oldu aşk...
Zamanı temizleyin!
Yağmur damlalarına göz yaşı karıştığında

Gece Derslerine gelmeyeceksin biliyorum
Heybemde seni hatırlatan şiirler biriktiriyorum.
Ama aşk çok ağırdı.
Kilitli kapıları gösterin bana!
eline verenlere m e c z u p dersem
kınar mı beni sözlükler.
Kınasınlar damarlarında hala beyaz kan var
bir gidenim kendime şimdi
Belki bir gün rüzgar olurum ben de
sevinecek bir şeyim yok olmayacak

Söylenmemiş son söz için son kez;
bir nedeni yok bu aşkın
Ama samimiyim
Kapısı çalmayanları gösterin bana!
Ne olur ne olmaz...
Varmısın yokmusun?
Ne çok eskimiz var..!
yar sensizlik inan ki çok zor..
Eskiyen bir şey yok, her şey yeni.
Sevmek; kulun muradıdır
ve samimiyetim hiç bitmeyen şikayetim
terk edilme korkusuna rağmen

kim bilir kimin Anısındayım..
ve meydan okurcasına sevme duygusu...
Hilkatin İlk Günleri
Ateş de, aşk ve ölüm gibi...
Aşkın nârında yanabilmek,
Yollar çağırıyor beni
benim referansımdır.
Çok mu ağır geldi sözlerim sana! ..
Ve terketti bizi huzur denen sevgili

Emin misin? beklediniz mi hiç?
Hangisi kefede ağır gelir? Sen bul…
Uğurlayan uğurladığıyla beraber pek çok mesafeye bölünüyordu işte.
her zamanki kadar ulaşılmazdı.
Ayrılığa râzıyım Aşkla…
Bu yolda nasıl yürünür?
Aşkla…
Olmasaydı aşkın meyl-i
Vururmuydu şems vaktinde leyl-i.
Topla kırık aynalarından
Herkes içinde başka bir dünya, başka bir arzuyla,
sözcüklerle seslenmeyi birbirimize
Konuşmadan anlaşabilmek,
Sen vardın kokladığım çiçeğin rayihasında

özenle saklanmış zekice bir oyuna dönüşüyordu insan
Lâkin geri dönmeyecek
Düştüğün Yerden Kalkacaksın
Çocuğunuzun şikayeti nedir?
Beni götürdüğün hiç bir yer sana ait değil!
bir dakika gibi gitmeli
Bu yüzden gittikçe ağırlaştı hayatın.
Kelimeler üşüyor, sahipsiz.
Evet, kendimde ısrar ediyorum.
Yolumda yaralıda olsam
Sevgili’m Ben senin gelişinin dilencisiyim

Hakikati bütün olarak kavramak çok önemlidir.
Ve bu yüzden insana
Vakitler, kederli bir perde gibi açılır, kapanır.
bir mecburiyeti fısıldar
Düşleyen bir düş olur düşeriz
Dedi ki:
Tutundum ellerime, işte;

Yoksa sen de mi çağırdın yardımına çocukları
İçimi bir yerde unutmuş gibiyim.
Yıllardır aklını kurcalayan o soru
en çok ihtiyaç duydukları şey saatlerdi.
İnsan, kendi sesinin yankısı içindeyse,
nereye bakarsan bak
Hiç gelme, konuşma istersen
o an Aşkla…
Yorulmak nedir? ..
Usanmak nedir? ..
Bilmemektir! ..
Yaz kâtip! Sessiz se(v) dasız...

Ve yağmur sonrası taşı yosun sarar ya hani
Ne fark eder ki
bütün seslerimi içime topladım artık ben.
Öyle çoktun ki, yoktun sen bende aşk
Acemi Yolcu yoksa tersiniyor muyuz?
İçinin kilidini aç da içine gir!
Çünkü sen fazlasıyla kaybettin.

Acıdı içim
Batır içime sözlerini
Nedensiz değil sevgim
Bitecek gibi de değil
Ben sende huzuru sevdim
Hüznü Suskunluğu
Cümle kurmayı sonra Ağlamayı,
Gülmeyi, Özlemle beklemeyi
Tezatları, Tekrirleri…
İşte hayat o an kovulmuşların evi
ama içinde hep o tanıdık yenilmişlik olacak.....
Dünyada dokunamadığımız tenimizi
Susuyorsun...
Devam et...!
Bu son
Kaybettiklerim, dağıttığım servetimdir!
Görelim gerçek kişiliğinizi..
Sana sevgim şımarık bir çocukmuş,
Ve gurur
Belki daha çok iğreniriz sizden

Sabrım sana..
Aklım ermedi aynalara ve suya
diyecek kadar vefasız olabilir miyim?
büyütmekten yoruldum,
Gitme ne olur! ...
dokunduğum vakit,
bir gün herkes gider mi acaba?
Gelirsin diye...
Bağışla kendini artık onu da
Yaşarsın çünkü.
Bırak gitsin.

sen benim sevda y/aşımsın!
birazcık çocuk kalsın seninle...
İlişik yaşayacaksın, ucundan tutarak…
O bensizliği seçtiyse, ben onsuzluktan bir şey kaybetmem
Bulunan hep aranandı..
Ona (!) niçin âşıksın..
Yüce Rabbim!
bizi sensiz yüreğimizi merhametsiz,

Garip Çobanın sözüdür bunlar,Ey gönül, GÖNÜL ol!
Muhabbetimizi Muhammedsiz bırakma ey aşk...
Arada Bir Çık Karşıma
Gitmek isterken,bir adım öteye adım atarken adımlarıma
Şeytan bile günde kaç defa geliyor bana ey aşk...y.ed...