o da yoruldu dönmekten.
kırıldı gramofonun iğnesi.
şarkısı bitti hayatının...
bitince müziği içinde.
gülüşünü askıya astı kadın.
geceyi giyindi üzerine.
tek tek baktı yüzündeki zamansız izlere.
bedenine atılan çiziklere.
ruhundaki boşluklara baktı sonra.
biraz daha araladı kapıyı.
akıttı gözyaşlarını boşluğa...
inceden yağmur yağıyordu,
sokak uyuyordu...
yanlış yerde arıyordu kendini kadın.
içinde kaybettiklerini,
şarkılara, şiirlere soruyordu...
gecikmiş ayrılıklardaydı aklı.
bavulsuz yolculuklarda...
önce bir bilet kesti düşüne,
üstünü bıraktı..
tek tek tüm odalarını dolaştı evin.
sıcağı bozulmamış çarşaflara sarıldı önce.
öptü, kokladı…
örtüsü bozulmamış yataklara yattı.
açılmadık kutulara
kilidi uydurulamamış kapılara baktı sonra
yanına alacak hiçbir şey bulamadı...
sağanaklaşıyordu yağmur.
bir kova koydu su alan çatı katına.
saçlarını taradı sonra,
gözlerini sildi,
aynaya baktı uzun uzun.
gece tül gibi yapışıyordu üzerinde.
ne de yakışıyordu kadına gece...
sıcak bir nefes verdi sonra,
titriyordu elleri.
hiçbir şeye el uzatamamışlığından yakaladı ellerini.
sardı, ısıttı sonra...
ve çıkarken
şunu yazdı hüznün buğulu camına;
'bu kez, kendime gidiyorum!'
Özlem SabaKayıt Tarihi : 4.12.2019 19:44:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!