adımlamak gerekiyor illa sokakları, kedileri aynı, ağaçları renkli, tel tel dökülüyorlar yollara biri adres soruyor, oysa hangi sokakta gezsem adreslerini öğrenemiyorum. yürüyorum numaralara bakmadan, sokaklar yürümek için, adres bulmak için değil diyorum. ayakların götürdüğü yere doğru ağır ağır gidiyorum, bazen ellerim ceplerimde, bazen bir anahtarlık yada bir tesbih, şimdi bunlar arkadaşım olabilir mi yürüyüşümde, dostum yada sevgilim. biliyorum bu adımlar benim, ama ben adımlarımın değilim, gelip bir şeylerin çarpmasını da beklemiyorum. dört duvarın altında camdan göğe bakmaksa hayat, gözlerim yerde göğe yüz dönüyorum ama tepemde o biliyorum. bildikçe beklemiyor insan, arzulamıyor. merak etmiyor, varlığı perçinlenmişse bir yerine senden oluyor sana benziyor diyorum. susmalıyım evet, düşündüklerimi yazdıkça çoğalıyorlar,
kendime anlatacak bir şey bırakmıyorum.
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum