Görmüyorum artık doğan güneşi
Ne açan çiçeği, ne kelebeği
Ne yıldızlı ne de senli düşleri.
Konuşmuyorum artık kimseyle
Ne realiteden, ne romantizmden
İşim olmaz çaylı sohbetten.
Duymuyorum artık rüzgâr sesini
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Umutsuzluk yakışmıyor bilincine. Ama şiir de güzel olmuş.
Yüreğine sağlık.
Dilinize saglık
Sayfa birde 20 nolu Barış masası ile
yn ,şiirim Şeytanın evi
Ziyaretinizi bekler Saygılarımla
Görmüyorum artık doğan güneşi
Ne açan çiçeği, ne kelebeği
Ne yıldızlı ne de senli düşleri.
Konuşmuyorum artık kimseyle
Ne realiteden, ne romantizmden
İşim olmaz artık çaylı sohbetten.
Duymuyorum artık rüzgâr sesini
Kuş ötüşünü, çocuk gülüşünü
Ben artık ateşi sönmüş bir nar-m
Cansız ruhsuz kör dilsiz ve sağırım
Her şeyden öte can özüm, bir tanem
Ben artık bana, kendime ağırım
Kutluyorum güzeldi dizeleriniz.
Saygı ve selamlarımla.
Görmüyorum artık doğan güneşi
Ne açan çiçeği, ne kelebeği
Ne yıldızlı ne de senli düşleri.
Konuşmuyorum artık kimseyle
Ne realiteden, ne romantizmden
İşim olmaz artık çaylı sohbetten.
Duymuyorum artık rüzgâr sesini
Kuş ötüşünü, çocuk gülüşünü
Ben artık ateşi sönmüş bir nar-m
Cansız ruhsuz kör dilsiz ve sağırım
Her şeyden öte can özüm, bir tanem
Ben artık bana, kendime ağırım
Zaman zaman hepimizin hissettiği bir duyguyu güzel işlemişsiniz.
Yüreğinize sağlık olsun.
Selamlar.
Leman Subaşı
Her şeyden öte can özüm, bir tanem
Ben artık bana, kendime ağırım
KUTLARIM SAYGIMLA...
Hayata küsmüş gibisiniz. size gülmek, neşelenmek yaraşır. Hüzünlüydü şiiriniz.. kendimden birşeyler buldum. (ant+10)
Tebrikler. Çok güzeldi. Duyguların yükü altında kalmış hali harika anlatıyor. Kutluyorum sizi
tebrikler güzel dizlerdi yüregine kalemine saglık saygıalrımla yıldırım şimşek
duygu ve anlam yüklü mısralardı.
paylaştığınız için teşekkürler.
Hanımefendi
Enfes bir anlatım ve çok çarpıcı bir finaldi. Severek okudum. Tebrik ederim. Gönül sayfamdan 10
Ben artık ateşi sönmüş bir nar-m
Cansız ruhsuz kör dilsiz ve sağırım
Her şeyden öte can özüm, bir tanem
Ben artık bana, kendime ağırım
Bitimsiz saygılarımla...
Âlimoğlu
Bu şiir ile ilgili 25 tane yorum bulunmakta