Kalbi kırk yamadan oluşuyordu
Ya da kırk kırık parçadan
Fazlası vardı eksiği yok
Belki kırk dört kadar..
Yalnız yanlış anlaşılmasın
Parçalar taştan
Camdan değil..
Kırk dereden su getiriyordu
Nafile
Kırklanan bebek çoktan kirlenmişti
Kırk yıllık kahveleri kırk akıllının çıkaramadığı kuyularda delilerle içmişti..
Benlik bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olmaya programlanmışken neyin nesiydi bu başına gelen
Kırk yıldır kaynatılan katran olur muydu şeker..
Kırk yıl düşünse bu kadar aptal olabileceği aklına gelmezdi
Şimdi mayası tertemiz kırk fırın ekmek yeme zamanı..
Kılı kırk yarıp
Diline kırk kilit vurup başını ellerinin arasına alma zamanı..
Kullanılmayan bir kutuya çiçek ekseydi
Sonrasında ona çöp atmaya kim cesaret edebilirdi...
Kayıt Tarihi : 17.4.2025 00:33:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)