Bu gece oturdum kendi kendime
Şöyle bir baktım o geçen ömrüme
Tüm acılarımı tüm dertlerimi
Kendime söyledim kendim ağladım
Kendime anlattım kendim ağladım
Üstümde simsiyah o bulutları
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Şiirindeki zamanı, mekanı ve sesi çok iyi algıladım. Geçen zamandan bir başka yara alarak uzaklaşıyoruz. Mekanların coğrafyası değişmiyor. Kimyası bozulsa bile ,içimizdeki dokuları olduğu gibi kalıyor. İnsanın sevgi ikliminden bir anda boşluğa düşmesinin ruhumuzdaki yıkıntısı korkunç oluyor. Ve sadece ''O an'' kalıyor geriye.. Tebrikler
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta