Yıl 1970-92:katil baba çalışırdı
o inşaatların yükseğinde
işveren şarlatan vermez derdi
Meğer kendi şarlatanmış
Yanında ameleye yevmiye verir
Ailesine para koymaz devirir
5 erkek evladı yardım eder
O canhıraş inşaatta
Yevmiye vermez kul hakkı bilmez
Evlatlarının cebine para girmez
Elleri kendine dost bilir
Kendini yolar yolar yitirilir
Büyük oğlu rest çekti
Gitti termik santrale teknisyen
Parayı gördü evlendi
Ebeveyni unuttu el kızı gönülden
Kul hakkını çaldı diğer evlatlarının
Beddua eder içten uzaktan
Hakkı katleden babadan
halihazır ekmek parası
Aile evde bekler geceler boyu
ucuz esnafta olamaz çırak
yani okul yaz tatilinde durak
bulamazlar Hint kumaşı gibi
ekmeğin ücretini,sıcak aşı
bu yüzden gitmek zorunda kaldı
şehir mezbelesine atık konservelere
geçmiş tarihi konserve yaprak sarma
Afrika manda etini çekinmeden karma
çölde suya kavuşan yolcu gibi yedi
nehir kıyısında sağlığa aldırış etmeden
şehir mezbelesi ki dağ eteğinde
istemeden yaşadı çocuk bu mahrumiyeti
Meğer barbar babaymış
Yevmiyesini elle paylaşan
Ailesine illet taşıyan
ve haykırıyor dünyaya! ! !
Yaşadık erzağın yokluğunu
yaşadık parasızlığın en dehşetini
gördük baba denen şeref fakirini
yaşadık yalanların bin çeşidini
yaşadık riyanın bin yüzünü
yaşadık görerek dengesiz babayı
onursuz babaymış omurgasız kabadayı
bu dünya mavi,yeşil dünya ama kime
ellinde sallanır demir maskesi yalan
güruhlarla günahkar kaptırmaz yalan
her atı oynatır..horoz meydanda
cezalara duçar olsun ,mezarı ateş
can bedenden çıkarken baba hain
bir kara çalı gibi sökülür hain oymuş
çocukken kristaldan daha temiz kalp
o hale geldi nefisten,tamahtan çap
bundan böyle kahrederim
Baba denilen yevmiye katiline
göçebe olmuş der katili kul Hakkının
Babaymış sebep fakir olmaya sazanın
Vahdet Mehmet Güneş
Kayıt Tarihi : 8.12.2012 22:59:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ömürde nice alavereyi gördüm-yokluğuda-ÇÖPLÜK.... hikayemsi -röportaj-tarzı kitabı var... Brezilyalı bir yazarın...satış rekorları kırdı. DÜNYADA! ! ! bunun için aynı duruma yakın hadiseyi 1986 da yaşadım...Bunu yaşatan Dilim varmıyor öz olarak söyleceğimiz babaymış iyelik ekini kullanamıyorum .inşaatta bizleri çalıştırır yevmiyemizi .pişkin şekilde nasıl olsa benim evimde kalıyor evde bulursa yesin melun mantığı bu adam üveyde değil Allah böyle babayı gavur evladına vermesin.. 18 yaşına kadar çocuklarına maddi olarak iyi bakıyorlar..üstelik abim vardı şimdi elektrik teknisyeni emeklisi bir termik santralden Allah böyle babayı ahirette yüzün göstermesin kul hakkı yiyen evladına düşman evladının yediğini kıskanan barbar İyi Ki Yüce Rabbim Kalu belada bizleri yarattı Yüce Rabbimizin Takdiri onadan sual sorulmaz İnşAAllah zebaniler cezalandırır...iyi Ki ADEM babamız ve dünyada alim babamız var ... bunun için yazdım

öncelikle şiirin başlığı çok çok güzel.
İnsanın bir şeyi sahiplenmesi, her ne olursa olsun ne yaşarsa yaşasın,ülkesinin insanlarından neler görürse görsün kendi ülkem demek hem sahipleneni hem de sahiplenileni özel kılıyor.
Biz insanlar zaman'la hiç iyi geçinemeyiz hep müştekiyizdir.
Zaman alışkanlıklarımızı, sevgilerimizi, sevgililerimizi ve bizi bizden götürür diye düşünüyoruz.
Nizamız bu yüzdendir;oysa, bunca yıpratılmaya zaman ne yapsın!
Yine de içimizdeki aşkla ilgili olacak ki direniyoruz taze ve temiz kalmaya...Yine de o asaletin gücü bizi güçlü kılan.
Yaşananlara oldukça sitemkar bir bir bakış; Anahtar kelime nefis ki, içinde tamahı barındıran kişiye de muhatabına da zarar veren bir hırs bir kötü huy olarak kaçınılması gereken bir tabiat...
Bütün mesele budur zaten.
Az kanaatkar olabilsek,ve karşımızdakini kendimiz gibi düşünebilsek her yer gül gülüstan olurdu.
Yaşadığınız bunca şeyden sonra ki (benzeri durumları çok insan yaşıyor)
Yine de sevgi lisanınızdan sevgiyi nezaketi hiç eksiltmeden sunuşunuz, erdemli duruşunuz kötü ruhlu insanlara manevi bir tokattır
İnsan oğlu bu sefaleti bu sefilliği hak etmiyor.
Allah korkusu ve sevgisi azaldıkça insanlar daha çok nefislerinin esiri olup, havai hevesleriyle belki de güzel yaşamayı bir tek kendilerine layık görenler çoğunlukta...
Belki de ayrıcalıkları olup kendilerine yapılan bir lutuf olarak görüyorlar.
Oysa narin, karıncayı bile incitmekten korkanları yüce yaratan sabırla sınıyor.
Ama ne var ki mutlaka kötüler helâk oluyor günün birinde.
Ne diyeyim sevgili şairimiz öğretmenimiz keşke böyle meşakkatli yollardan geçmeseydi.
Bundan sonrasına bakmak lazım ve ben size sevdikleriniz, değer verdiklerinizle birlikte yaşayacağınız her ne varsa gönlünüzce ve huzur içinde yaşamanızı diliyorum sevgiler.
Sevgiden ve güzel duygulardan yana
kaleminiz ve o güzel duyarlı yüreğiniz
hiç incinmesin böyle güzel eserleri
bizlere sunduğun için doyulmaz bir paylaşım
yürekten alkışlıyorum sen sevgili kardeşimi
kutlarım başarılarınızın devamını dilerim
TÜM YORUMLAR (3)