Kendi tekrarından yorulan silüit,
Duruşunda çatık bir kaş,
Gölgesine yarım kalmışlık,
Ellerıne yorgunluk,
Busesıne sitem bıraktı.
Oysa bu şehır hiç tekrarlanmadı.
Yitip giden karayelde,
Bekleyen siyah adam,
Uçurum düşlerimize seslendi.
Yaşamın en ucunda başlar masallar,
Ninniler gecelerde soylenir.
En yorgun anlarda yattığımız kucaklar,
Ana kucağı gibi sıcak gelir.
Uykunun en tatlı yerinin sabahında,
Güne başlama hevesime bıraktım seni.
Sen benim yaşama tutunduğumu bile bilemeden bağlandığım
Sen benim masallar anlatan, yaslandığım kucağım.
Sen benim gerçek olamayacak keskınlikteki kırık ümitlerımdeki bir parçamdın.
Bu şehir hiç tekrarlanmadı,
Bu ayrılık hiç yaşanmadı aslında.
Uçurumun bir yanında,
Kendi kabusuna seslenen sesime,
Kendi silüitinden yorulmuş govdeme,
Sebeb arıyorum.
Kimbilir hangi gece düşünde
Hangi ninninin sesindesin?
Bedenin yanıbaşında
Ellerin kimin rüyasında?
Gözlerin hangi kabusun bitisine sebeb?
Gel uçurum kenarlarına
Bu ayrılık hıç yaşanmadı
Ve ben hiç yokmuşum aslında,seniın soluk alışının önceki mısrasında....
Kayıt Tarihi : 30.4.2007 16:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.