Kendi Nefsimden Artık Bir Nefes Sakladım
Her şey iz bırak(mı) yor ve her şey hiçbir şey ile sonlanıyor. Hırçın kıpırdanışlar yerini huzur ve dinginliğe bırakırken. Beraberlik sürecinin tükenişliğin de çöl ortasında umarsız bir hüzün tutsaklığı sarıyor. Küskünlüklerin ardından esen bahar meltemi yok artık. Rüzgâr, rüzgâra benzemiyor artık. Bilinmedik bir şehrin üzerinde dörtnala yol almaktayım. Kendime yabancı bir dünyada ait olmayan gerçekten uzak bir bedeni taşıyorum. Bedenim ile benliğim arasında ince bir çizgi...
Hayaletli bir ev yalnızlığında sır gibi yokluğunun acısını büyütüyorum. Yalancı aşklar, sahte sevdalar arasında boğuluyorum, kenar mahallelerin küf kokulu sokaklarında. Neon ışıklarının çiy görüntüleri altındaki şehvet kokan caddelerin ortasında yalnızlığı yudumluyorum. Gözlerimde puslu ve dumanlı bir ıslaklıkla yürüyorum, bulvar uğultuları arasında. Destan satıcısının sesinde ki hüzün ve burukluk perde perde benliğimi sarıyor. Ne ihtiraslar ne de günlük zevkler avutabiliyor.
İçinde debelendiğim duygusallık batağında, uzatılan bir dal mıydı, yoksa kurtulmak için uzadığım elim mi? Yabansı bir buruklukla yuvasından ayrı düşen kuş misali, zaman kavramını zifiri derinliklere gömüyorum. Giz dolu kutunun kapağını aralarken…
İki sevdalı kalbin en gizli yarasını,
Bir bakış ki kudreti hiç bir lisan da yoktur,
Bir bakış ki bazen şifa, bazen zehirli oktur.
Bir bakış, bir aşığa neler anlatır,
* İpek olup avuçlardan mı akmalı..Yoksa kelebek olup
özgürce mi uçmalı..*
Süper bir betim..sonsuz kutluyorum..
10 Antoloji Yıldızı *
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta