1999-yılı çok üzüntülü geçti;
Bu yılın yaz ayı çok güzel köyde Nilgün ve çocuklar tatili yaptık.Köyde hem orman hemde denize örene ara ara gidip gelerek hem kendimizi hemide Nilgün Babasını yalnız bırakmamış oldu.O yaz kayın baban herhalde biraz üşütmüş öksürüyordu bizler ağustos'un 25 inde okulla sınav yapmak üzere dönemi kapatmıştık.Kayın peder bizden sonra tekrar rahatsızlanınca doktora gitmiş ama bir sonuç alamamış.Bende Nilgün çağır birde burada bakıtalım doktorlara dedim oda babasına dedi ve çıkıp Ankaraya Ekim ayının başları idi hemen doktora götürdük sigorta hastahanesinin gögüs doktoru bizim arkadaşın eşi idi özel muayene oldu.Ciğer filimini çekti.sonuç pek iyideğildi eşime durumu daha yumuşak verem olabilir mantığı ile balgam tekkiki yapılır ken doktorun görüşü Akciğer kanseri teşhisi vermesine rağmen biyopsi olmadan kesin tanı vemedi.Kayın biladerim Ali Gülhaneden bir özel doktora filimleri ve kayın pederimi götürdüm.Aynı teşhis hiç elletmeyin dendi.Hacetepede tekrar onkolojide doktora gittik yine aynı sadece ağrı kesici veriyorlar.
Tam bu olaylar bir ayımızı aldı kayın peder artık zor yürümeye başladı tekrar bir akciğer filmi çekildi bakıldiki ciğeri tam kaplamış bunu bekletmeyin evine götürün evde huzurlu bir şekilde zamanını tamamlasın istediler.
Ne kadar kötü bir veya iki ay sonra öleceğini bile bile beklemek.Baldızım Safiye hemşire olduğu için onun evi uygun görüldü ve taksi ile bacanak baldız geldi kayın pederimi Ankara'dan alıp Balıkesir'e götürdüler.Çok uzunda sürmedi aralıka ayının içinde vefaat etti hatta ben gidemedim yollar kapalı idi son anlarına Ali ve Nilgün gitti orda onunla görüştüler Allah rahmet eylesin.Onun acısı Nilgün'ü şok etti çok üzüldü zaman zaman günlüğünde bahseder bir türlü babasına adeta doyamadı hasret gitti.Bu hastalığın dışında küçük kız kardeşi Eşi ile anlaşamıyor ve ayrılma aşamasındalar bir ayrılıp bir birleşiyorlar.Buda ayrı bir üzüntü idi bunları yaşarken içinde bir acı tabiki göğsünden hissedince doktora kontrol amaçlı gitmek istedi?
Nilgün'ün hastalığına başlanışı;
Bu yılı şubat ve mart aylarına doğru eşim kırk yaşına geldim gidip şu göğsümü bir kontrol ettirmemiz gerekir diye Hacetepe Hastahanesi Baş hekimi cerrahtan özel muayene randevusu aldı.Bu elle yapılan muayenede şüphe üzerine emin olmak için memografi istendi hemen tekrar özelle memoğrafi randevusu alarak filim çekindi ikigün sonra sonucu yine tam olmadı veya şüpheler iyi olmadığı için kötü huylu diye sağ meme altından biyopsi yapılması gerek denilince tekrar özel muayene ücreti yatırılarak aynı hastahanede biyopsi oldu.
Sonuç bir hafta sonra belli olacak duramadık eşt ve dostları araya sokarak sonucu üçgün sonra aldık ve hemen doktoruna götürdük.O anımı ve günümü hiç unutamam.
Akşam üzeri saat 16.00 veya17.00 ola bilir doktor odasına biraz geçgeldi ama büyük bir heyacanla sonucu göstermek istiyoruz.Sonucu aldı tabiki tıbbi ifadelerden tam anlamıyoruz hiç unutmam Meling (Kötü huylu) anlamına gelen bir kitle.Doktor hemen amaliyat olman gerekir kötü huylu bir
timör 2mm kadar çok küçük ama.deyince bizde hemen doktorum bunu siz yapın amliyatınada siz girin isteriz dedik.
Malesef aksilik orda başladı benim işim çok vaktim yok ben yapamam dedi.Bunun üzerine kendisinden bu işi iyi yapa bilecek güvenilir isim istedik.Doktor önce düşündü verecek gibi oldu sonra bir hafta sonra gelin konuşalım dedi.
Moralimiz sıfır halimize mi? doktorun bize verdiği mesaj ne anlamaya çalışırken.Hem hanım hemde ben ağlamaklı gözlerimiz dolarak Ankara sokakjlarında yürüyor ikimizin ağzınıda bıçak açmıyor.Çok üzüldük
ne yapacağımızı nasıl davranacağımızı bilemeden evin yolunu tuttuk.
Ben Ankara Deneme lisesinde idareci olarak çalışıyorum
Tekkikler yapılırken dosyadaki tüm dökümanlardanda bir dosya hazırlamıştım.Bende böyle bir hastalıkta var ne olursa olsun her evrakın bir fotokopisini alıp dosyalarım.İşte burda onun faydasını gördüm.
Okuldaki arkadaşlardan durumu anlatınca tanıdık bildik güvenilir doktor aradım.Aynı zamanda Başkent hastahanesindende randevu alarak birde sonucu onlara gösterelim dedim.Ordaki doktordan şunu bekliyordum'hiç bir şey yok amaliyata gerek yok'desin istiyorum doktora hacetepedeki piyopsiye inanmadığımı bir daha tetkik yapılmasını istedim
oda bana güldü.
Bak ben burda incelettim genelde aynı çıkar ama aha çıkmadı dedim kime inanacaksın tekrar üçüncükez inceletmen gerekecek.Şunu bilki yanlış teşhis çok az olur.buda hacetepe gibi hastanelerde ve ciddi bir hastalık için mümkün değil siz amaliyat olun dendi.
İnanmadık üçüncü doktor aradık.Ankara demetevler onkolojiden emekli bir cerrahtan özel muayaene olupda biyopsi sonucunu gösterdik oda eğer elinizde şu biyopsi olmasa yapılan elle muayenede birşey yok derdim ama buna göre amaliyat kaçınılmaz dendi.Doktor beşevlerde olan muayenesinden çıktık adeta yıkıldık tüm umut kapılarımız kapandı tam dalgı dalgın yürürken biri hocam diye seslendi
Buyur aaa bu öğrencim kadir acar gazide ihtisas yapıyor karşımıza çıkmazmı ona durumu anlattık oda amaliyatı önerdi istersen gazi hastahanesine gelmemizi istedi.
Başladık doktor aramaya şağ olsun baş muavinimiz Hasan Hüseyin
Akbaş'ın aracılığı ile Ankara onkolojiden velimiz dişçi nin aracılığı ile Mehmet Altınok'a ulaştık özel muayene olalım belkide daha iyi ilgilenir diye kabul etmedi,hastahaneye gelsinler sonuçlarla birlikte demiş ve sabah ilk işimiz onun hastahanedeki odasına gittik sağ olsun çok iyi karşıladı sonucu görür görmez hemen hastahaneye yatırdı vetekkiklere başladı bir taraftanda Hacetepedeki parçayı alıp onkolojide tekrar kontrol yapıldı.Nisan1999 da amaliyatını oldu.Hastahanede amaliyat sonrası bir hafta yattı ve kemoterapi6 kür sonra ışın radyo terapi verildi tekrar 6 kür yine kemoterapi ilacı verildi
Bu tedaviler arası birer ay kabul etsek devamlı Ankara demetevler onkolojiyi yol ettik onuncu veya onbirinci aylara kadar hatta tatile hiç gidemedik.Bu zamanda oda çok sıkılmıştı bir ara doktorundan izin istedi oda verdi ocak-şubat tattileri arası.Tedavi bitince beş yıl kullanılmak üzere Tamoksifen diye bir hap kullanmaya başladı
Annem Nilgün'ün rahatsızlığını duyunca çok üzüldü aradan çok geçmedi oda böbrek hastasıydı diyalize giriyordu uzun süre iki yıl herhalde aralık ayında vefaat etti onuda kaybettik bu yılda
Acılar acı üstüne geliyor dayanmak gerçekten zor.Nilgün'ün kontroleri 14-nisan sonra 15 mayıs ayada bir kontrol oluyor.1 0cak-2000 kontrol olacak altı ay nasıl geçti anlamak çok zor.
Bu aylarda Bir dershane'nin satışını aldık ortak Değişim dershanesi
1999'un nisan ve mayıs ayların da Yüzde 75 ini hissesi bizim.Ne sevine bildik nede üzüntümüz bitti.Maddi olarak iyi olduk sayılır ama üzüntümüzü yok etmedi.Bizleri eşimin rahat sızlığı çok sarstı maneviyat olarak.
Kendini hiç düşünmüyor hayatta artık başkaları var şimdide Yalçını düşünüyor.Bu yaz çok gezdik köyde kız aradık kısmetinden ne olsa gerek
bir tütlü uygun bulamadık..Benim canım sevgilime birşey olacak diye aklım başımdan gidiyor.sebep hep bu düşünüyor diğerleri pek umursamıyor ama ne yapayım huy.Şunu bilmiyor düşme düşenin dostu olmaz.İşte bu kardeşte olsa.İki kardeşi var ikiside evli,ikiside sözde elinden geleni artı teyzesi de dahil.Yapıyorlar amaiş maddiyata gelince sende yoksa kimsedede yok oluyor.Ben bunları bahsederken doğru veya yanlış olabileceklerin hesabını bundan doğa bilecekendişelerimi dile getirdim.Keşke yanılıyor olsam.Benim derdim sonradan üzülecek olursa yine benim başıma ve ailemin problemleri olacak.Pazartesi 14.şubat.2000 sevgililer günüymüş Yalçın'ın döğünü olacak daha otobüsde çalışıyormuş,bunlar yetmiyormuş gibi üzüntümün içinde.
Kızımlarım ve oğlum okul hayatları hep endişelerim arasında.büyük kızım biraz daha iyi iyi kötü gayret edip çalışıyor.telaş içinde onlarlada ilgilenemiyorum.çünkü okulda idareci olunca çok uzak kalıyor insan.Oh...be Okuldaki idareciliğimde bitti 28.0cak 2000'de ayrıldık. İşim icabı tatilde öğretmenlerin proğramını yaptık bitti bundan sonra ne olur bilmiyorum.
İşte 2000 yılının yoğun bir ders trafiği ÖSYM sonucunda çocuklar annesi tatile Balıkesir'e gittik o yaz Altınolukta denize girdik ve ben tercih yapa bilmek için Ankara ya geri geldim gelen puanlar sonucuna göre Büyük kızım Çankaya Hukuk Fakültesi, Oğlum Atılım Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliğine girdiler.Küçük kızım de Ulubatlı Hasan İlköğretim Okulu birinci sınıfına başladılar. Eşim Nilgün'de hastalığın şokunu atlattı kabul edilirse beş yıl kullanacağı hapın sitresini yaşayarak alışmaya çalışıyordu kontroller her üç ayda bir yapılıyordu.
Yalçın Düğününü Azerbeycanlı bir Mine adlıbir bayanla evlendi bütün düğünle olan masraftların büyük çoğunluğunu karşıladık kimini de teyzem'e borç verdik böylece düğün çok güzel bir şekilde yapıldı Edremit' ilçesinde.
Kayıt Tarihi : 10.2.2008 01:27:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hastalık ve mücadele

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!