Kendi Düşen Ağlamaz Şiiri - Necdet Erem

İman edip ibadetlerini yerine getiren bir mümin için, ahlaklı ve adilane yapılan her iş ibadet sayılıp AHİRET SERMAYESİNE DÖNÜŞÜR.

Mümin cenneti dünyada kazanacak ise, HERKESTEN ÇOK ÇALIŞMAK ZORUNDADIR.

AHİRETİNİ DÜŞÜNEREK YAPTIĞI DÜNYA İŞLERİ DE EBEDİ CENNET SERMAYESİ OLUR.

Dünyada yaşıyorsak elbette çalışacağız.

Efendimiz Sav.
" Eddünya mazraatül ahire" demiş.

“Yani dünya ahiretin tarlasıdır"

DEMEK OLUYOR Kİ ASLINDA DÜNYADAKİ BÜTÜN İŞLER AHİRETLİKTİR.
Yeter ki biz düşünce itibariyle dünyevileşip ahireti unutma gafleti içine düşmeyelim.

Devlet dairesinde çalışan bir memurun mesai dâhilinde başka bir işle uğraşmasının suç olduğu gibi.

İnsanın da vazifesi;
Allah'ın insanı yaratmış olduğu amaç doğrultusunda yaşamaktır.
Müslümanca yaşamak ise bizi meşru dairede hiç bir zevkten mahrum bırakmaz.

HELAL DAİRESİ GENİŞTİR, KEYFE KÂFİ GELİR.
HARAMA GİRMEYE LÜZUM YOKTUR. Üs. B. S. Nursi

Haramlar ise insanın dinine de dünyasına da zarar veren hastalık sebebi MİKROPLAR gibidir.
İnsanı sağlığından, izzetinden, itibarından, aile huzurundan, insani onurundan yerine göre servetinden mahrum eden zararlılardır.

Dünya imtihan yeri olduğu için; İnsana aklı ve mantık verilerek, helal – haram, iyi – kötü, güzel - çirkin arasında tercin bizim iradi tercihimize bırakılmıştır.

Elbette ki tercihlerini yanlış yapanlar zararına katlanma mecburiyetindedir.
Yanlış ve hatalı tercihlerinin sonucunda görecekleri zarar ve cezadan şikayet etme hakları olamaz.

Çünkü KENDİ DÜŞEN AĞLAMAZ.