Öyle demiş atalar, kendi düşen ağlamaz!
Zira haklı gerekçe, ağlamaya bulamaz
Canı yanan fukara, hiç durur mu figansız?
O, an sussa arından, daim öyle kalamaz!
Feryat, figan dövünür, münhal mekân bulunca(!)
Başkalara duyurmaz, kendi haksız olunca
Ağlamaktan gözlere, aklar düşüp olur kör,
İdrak eder yanlışın, iki gözden olunca(!)
Geçmiş artık iş işten, neye yarar ah-u zar?
Kırmış kolu, bacağı, yaslar kursa ne yazar?
Gafil ise şu Âdem, musibetten almaz ders
Düzelince durumu, daha ziyade azar.
Alır tek bir ikazdan, akil olan dersini
Ahmak gider tersine, tarif etsen Mersin’i
Eli tutar sorumlu(!) sonuçtaki zarardan,
Ders almayı bırakıp, senden alır hırsını!
Dinlemeli nasih’i, muhtaç irşat olmalı
Her muhtemel belaya, doğru tedbir almalı!
Buna rağmen musibet, bir yol bulup gelirse,
Feryat etmek yerine, o, belaya gülmeli!
Zira gelen Haktansa, her itiraz nafile!
Tevekküle karşıla, etme isyan gaf ile!
Biz Allah’a aidiz, ne dilerse yapar de!
Ta’n eyleme kadere, imandaki zaaf ile!
Verse kader fetvayı, olmaz ona itiraz!
Diken batsa ayağa, feryat ile yapma naz
En dehşetli belaya, maruz kalmış Nebiler,
Ne olur ki denese, seni Rabbin az biraz?
Cihat ŞAHİN
23.12.2010-İZMİR
Kayıt Tarihi : 23.12.2010 07:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!