Kendi Aşk Ulusuma Sesleniş

Suyla günlerin seviştiği bilinmezlik dalgalarında algılarım seni arıyor.
Damlaların namlu, sevmiyorcasına tavırların kurşun mevzide bekleyişim.
- Kahpe bir derinlik, sistemin sisleri, derin sülünler yar ile yargı arasında hezeyan.
-Sevgilim, bu yargılanışım etiğin yırtmaçlı eteğini giymiş. Kimin eli kimin cebinde bilinmiyor. Bu aşk yargılanışımız doğrularını kaybetti.
-Vicdan ile cüzdan arasında kanun yoksa söyle seni nasıl unuturum.
Fikri kurşunlardan vurulmuş yaralı bir beynin yasasında postalların gölgesinde sana içten bir aşk diledim.
- Yerli ongunlar, başkentli totemler ve çok sanrılı izmlerin caz sesinde bağırsam sana beni duyar mısın ki?
-Benim aşk yanımda kan var. Her ihtilal sonrası gözlerine sürdüğün ben miydim? Yoksa gelemeyiş miyd?

- Yine tanıdık bir koku, yine aynı kaos. Yine ağlatılmaya bekletilen anneler, yine ayrılık, yine yoksun yanımda.

Oysa temiz huzurların giysilerini giydim. Gusül abdestimi de aldım.
Ve susmanın susamlarını serdim can gülüşüne.
Kahırsız, karsız, sensiz umutlarımı serdim can kalışına.
- Üşüyor huzurlu günlerin son demleri. Yine bir Ankara çıkmazı. Yine bir Hitit heykeli, yine içimi kanatan anlar. Susmak adına ,aşk adına ,darbelerden bıkmış hesaplar adına seni bekledim hecelerden.
- Bu sancılı hayıflanışın tespihinde çekildim.Koparıldım imameden

-Hangi tutku, infilak etmek üzere olan yalnızlık dünyama huzur olur.
-Savunmasızım.
Çıplağım senli günlerin gecelerine.
-Geleceğine dair tohumlar ekildim içimde. Yaramda kanayan senli küllerin ovasında yeşeriyor filizin.

- Layihalar turunca dağlarına asıldı. Adın yazıldı bana.
Soyadın benli bir gülün yaprağına yazıldı. Kimsesiz özlemlerin senfonisinde seni çaldı gelecek.
-Hücremin tinlerinde tenin adressizliğinde seni aradım. Bir el kadar ateştim el içinde.
-Seni sildim, seni çizdim, seni ekledim sayfama. Yırtıldım başka güzellerin sayfalarından.
-Şuhun şafağımda bülbüllerimi uçurdu. Kendime gelemedim henüz.
-Kaçacağım bu sensiz limanlardan, kendime deniz fenerlerine yapacağım senli yüzdüğümüz denizlerde.
-Avşa’da kaybettiğin yüzüğün sırrına kadem olacağım. Orda hangi balığın ,hangi gelişin karnındasın arayacağım.
-Iğrıplarımdan sana heceler anlatılacak. Ve la dediğin lal masalların sonlarında şiir şiir büyüyeceğim sana.
-Kanıtlanmış,her dile çevrilmiş, her gönülde kaynatılmış
bilinmeyen kalakalışta seni anlatacağım.

-Can kafesimde , an seanslarını tutucağım.
- Yaralıyım.
Bir tütinamede tutuluşumun son heceleri okunacak.Periler ,perdelerini açacak,beni cennetine alacak gerçekler.
- Elmanın yasak tadını,adına yapıştıracak umutlar. Umut ile unutuluş arasında kalacak , keyfim.

-Beni senli düş(ünce) suçunda paklayacak, ihtilal sonrası ak eller.
- Belki anlamayacaksın, belki anladıktan sonra iş işe gidecek.
Bu unutulmazlığın şaşaasında bir şairin aşk şöleninden kaçtığına pişman olacaksın.
- Gelmek gitmenin gelin halidir. Kefene benzemezsin, gidişin. Gelmeler gelinliğe benzer, umutlar beyaz bulutlara. Sen benzeriz renklerin suyuna yazıldın. Yıka beni senden. Bekle beni sende.