Köpekler kedilere ulanır
Caddeler sokaklara
Bir çocuk annesine nazlanır
Bir çocuk batar karanlıklara
Yürüyorum soğuk gecenin içinde yorgun
Karlı sokaklarında İstanbul’un
Yol uzayan bir kara delik
Düşüyorum ışıksız yıldız gibi
Çıkmazlarda sıkışan ümitlerim
Bir kahpenin dilinde patlayan sakız gibi
Gözleri esir tutan vitrinler yarışta
Utanırsın halimden İstanbul
Bir yatak bir sıcak çorba
Utkum olurdu eşref-i mahlukatta
Yürüyorum soğuk gecenin içinde yorgun
Karlı sokaklarında İstanbul’un
Kar yağacak sabaha kadar
Geceler gibi uzun
Nefesim gibi dar
Karanlık sokaklar
Gönül gönüle konuk
Odalarda bahar
Beni bir kefen gibi
Kar ve yalnızlık sarar
Yürüyorum soğuk gecenin içinde yorgun
Karlı sokaklarında İstanbul’un
Sevgi sıcak evlerde mutlu
Sokaklar sessiz ağlar
Işık, renk, müzik, kahkaha
Kavanozdaki dünya
Bilinmez neden ayakta ölür ağaçlar
Anlaşılmam çöpleri karıştıran kediler kadar
Yürüyorum soğuk gecenin içinde yorgun
Karlı sokaklarında İstanbul’un
Sen ki İstanbul’dun
Minarelerinden huzur
Çeşmelerinden şarkı akardı
Yedi iklimde şanın
Her dilde aşkın
Lalelerin, erguvanların
Kış sende dinlenir
Yaz sende yaşardı
Yürüyorum soğuk gecenin içinde yorgun
Karlı sokaklarında İstanbul’un
Kayıt Tarihi : 21.4.2006 12:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Keşke yarışmaya yollasaydın...
sevgiler.
kadir.
TÜM YORUMLAR (2)