Hiç ölümü düşündün mü sen?
Toprağın altına girdin mi, hiç?
Çığlık çığlığa haykırıp arkasını dönüp giden dostlarına baktın mı hiç?
Mezarının başında ağlayanın oldu mu?
Yada bir mermere ismin işlenmiş kabrin oldu mu senin?
Bugün ilk kez sahile indim.
Farklıydı herşey
Denize bakmayalı çok zaman olmuş eskisi gibi
O duruluğunu, sakinliğini özlemişim maviliğin
Bugün farklıydı dedim ya
Deniz mavimi yeşilmi bilemedim
Sen Ankara’nın tam göbeğinde
Bense dağlar arasında sıkışmış bir yerde
Ne yanına gelecek takatim var bedenimde
Ne de seni yazacak bir kalem var elimde
Sen ki güneşle doğup batıyorsun her güne
Rüzgar belime dolandığı an
İçimde bir fırtına koptu sandım
Gözlerim kararır gibi oldu
Dizlerim dermansızdı sanki...
Seni gördüm bugün
yağmurlu bir gündü
yürüdüm sokaklarda bir süre
seni düşündüm sonra kendimi
yuvarlanırken umutsuzluk uçurumuna
şiir yazmak geldi içimden
kendimi yazmak geldi içimden
Kırıldı zamanın çerçevesi
Aktı cihanın içinde ki ellerine
Dünkü çocuklar bile büyüdü
Zaman, durduraksız bir umman...
Ayrılıklar vardır sevda üzerine
Aklımda kalan bir tebessümün var,
Hiç bir zaman unutamadığım,
Hep aklımda, çıkmayan ve çıkaramadığım,
ve unutmakta istemediğim bir tebessüm...
Gözlerim ellerimin arasında ki boşluğa dalmış
Kırlangıçlar süzülüyor batık limanların üzerine
Güneş son kez gülümsüyor biten bir güne
Kızıllık sarmışken mavinin çevresini
Oturup iki satırda olsa bir şey yazasım geliyor...
Ne olup bittiğini anlamadan dalıyorum
Sen Ankara’nın tam göbeğinde
Bense dağlar arasında sıkışmış bir yerde
Ne yanına gelecek takatim var bedenimde
Ne de seni yazacak bir kalem var elimde
Sen ki güneşle doğup batıyorsun her güne
Senden sonra, ne gemiler geçti limanımdan,
Ne rüzgâr esti alemi ervahtan.
Yalnız ve yalnız senin gidişindi içimi yakan,
Bir sigarada âh çekişlere yar oldum zaman zaman,
Ve bir katreydi hüzünlerim şimdi koca bir umman...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!