Nisan ayında yağmurlar çok yağar bir güneş açar bir yağmur yağar çiçekler açar rüzgarlar eser günlerin dakikası dakikasına uymaz. İşte biz insanlarda öyleyiz genç yaşlarda aşık oluruz bizim aşklarımız nisan yağmuruna benzer. Çok çabuk aşık oluruz en ufak olumsuzlukta etkileniriz. Ve olmayacak şeyler yaparız sonrada ağlayıp sızlarız.
Yine bir ilkbahar bitmek üzereydi yaza ramak kalmıştı Kenan fakir bir ailenin oğluydu kıt kanaat geçinen aile oğullarını okutmak için tüm gayretlerini sarf ediyorlardı Kenan lise son sınıfı okumakta idi. öğretmen olmak için gayret ediyordu. Mahalleli arkadaşları ile o düğün senin bu düğün benim gezip dolaşırdılar. Bir günün akşamı idi üç dört kafadar aşağı mahallede düğüne gitmişlerdi. Kenan düğünde oynayan bir kızı görmüştü yalnız Kenan mı? düğüne gelen davetlilerin hepsinin dikkatini çeken kız benli feride den başkası değildi… nahiyeden davetliydi düğüne benli feride bir halay çekiyordu ki gören şaşırmıştı.. tabiri cay ise on parmağında on marifet. tek oyun çite telli adeta tüm hünerini sergiliyordu bizim Kenan feride’nin büyüsüne kendini öyle kaptırmış tiki o düğünde yüzlerce insan vardı feride den başkasını göremiyordu gecenin geç saatlerinde eve gitti annesi babası Kenan’ı çok merak etmişlerdi uyumamışlar oğullarını beklemişler ana baba yüreği beklemezlerimi ama bizim Kenan’ın aklı bir karış değil on karış havada idi o gece hayallar kurarak sabaha kadar uyku, girmedi gözlerine ders çalışma bahanesiyle yatağın içinde çabalayarak geceyi geçirmişti şafak sökmek üzere idi annesi sabah ezani ile uyanıp namaz kılacak tiki
-Kenan annesine seslendi anacığım akşam düğüne gittik arkadaşlarla
-tamam oğlum şimdi namaz, kıla cam sonra konuşuruz..
-Kenan sabırsızlıkla bekliyordu annesini. Namaz biter bitmez selam verdi.
-annesi söyle oğlum neyin var ne oldu.
-anne düğünde bir kız gördüm zamanı değil ama çok beğendim.
- canım oğlum şimdi senin okuma zamanın hele bi öğretmen ol ben sana en güzel kızı alacam haydi sen şimdi kahvaltını yap, okula geç kalma.
-Kenan usulca kitaplarını aldı okula gitti aklı feride de kalmıştı o gün akşama kadar düşünüp zamanını geçirmişti.eve geldiğinde yemek yedikten sonra yine annesine laf arasında konuyu tekrar açtı.
-anneciğim hani düğünde gördüğüm kız var ya bu gün hiç aklımdan çıkmadı.
-bak oğlum sana bu kızı unut demiştim ama sen laf dinlemiyorsun daha okulun bitmedi askerliğinde, bir yanda şimdi bu yaşta evlenme zamanın değil akılı ol.
-Kenan bak anne bu kızı bir zengin çıkar alır bende kendimi öldürürüm.tehditlerle annesine üstlenip dururdu Kenan annesini babasını ikna etmişti lise son sınıf öğrencisi olan Kenan bir kere evlenmeyi kafasına takmıştı evde ne huzur kalmıştı nede Kenan ders çalışıyordu artık anne babası gidip kızı istemekten başka çareleri kalmamıştı feride yi istediler istemesine ama başlık parası hayli yüklüydü köşe kenarda babasının birkaç birikimi vardı onu da başlık parası olarak verdiler iki çıplak bir hamama yakış derler ya aynen öyle oldu zavallı babası kahvehanelere su taşıyarak geçimlerini sağlıyordu.düğün olmuştu pek takıda takılmadı fakirin düğününe kim icap eder ancak onlar kadar fakir insanlar. Cicim aylar vurdum duymazlıkla akıp gidiyordu Kenan liseyi bitirmişti bir an önce işe girebilmek için askere gitmek istedi bir yılı daha vardı ama sabır denilen hikmete zamanı yoktu bir yaş yaşını büyüttü ve askere gitti askerde fotoğrafçı olan Kenan her kes gibi askerliğini bitirdi o yıllarda meslek lise mezunlarını tercihen sanat oklularına öğretmen olarak alıyordular şans delilen faktör Kenan dan yana idi sınavlara girip üstün başarı ile memuriyetliği kazanmıştı Bursa ya tayini çıktı Mudanya ilçesine yerleştiler. Benli feride artık Bursalı olmuştu çevreye uyumda sağladılar nede olsa memur hanımı sosyetede adım atı hani yiğidi öldür hakkını yeme derler ya işte benli feride de onlardan biri Kenan nın maaşı feride ye az geliyordu.. ne yapsın zavallı Kenan hem memleketteki anne ve babasına para yolluyor hem de ev geçin diriyor zaman buldukça geceleri kıyafetlerini değiştiriyor kahvehanelerde işportacılık yapıyordu.gece gündüz demeden çalışmakta olan Kenan evlerinin zil sesi ile kapıyı açtı bir den karşısında memleketten gelen ablasının oğlunu görünce neye uğradığına şaşırdı kapının eşiğinde durmuş dut yemiş bülbüle benziyordu konuşamadı önce, sonra toparlandı düşündü yahu ben kendime ve eşime bakamıyorum bu nerden çıktı en iyisi bu ne halımı görsün nede bunu düşünmek zorunda kalmayım.
-Kenan neye geldin
-yeğeni dayı sana geldim
-beni ne yapacaksın işte beni gördün haydi çık git.
- ama dayı ben zan etmiştim ki
-haydi haydi birde sana bakamam.
-yeğeni Sefa elindeki adresten başka yer bilmez yordam bilmez o günün akşamı tekrar geriye dündü nereye gideceğini bilmeyen sefa adeta sefaletliğe itilmişti göz yaşlarına hakim olamayan sefa ağlayarak dayısının evinden uzaklaştı.karanlık çökmüştü ne yapacağını bilmiyor Mudanya nın için de dolanıp durdu uzaklardan gelen sefa bir kahvehanenin bahçesinde bir gece bekçisi ile karşılaştı bekçiye doğru ilerlerdi bekçi yabancı olan sefa yı hemen sorgu suale tutu.
-bekçi ne dolanıp durursun kimsin nerden geldin.
-sefa titrek bir sesle efendim ben burada öğretmen olan dayıma geldim beni eve almadı otele gidecek paramda yok.
-Bekçi ne yapacaksın.
-sefa yarın olsun geri gide cem
-bekçi nereye
-sefa bursa ya
-bekçi paranda yok nasıl gideceksin.
-sefa yayan giderim
-Bekçi olur mu hiç buradan bursa ya yayan gidilirimi ben yarın seni bir dolmuşa bindiririm gidersin.
-sefa sağulun efendim Allah sizden razı olsun.sefa o gece sabaha kadar bekçi ile dolaştılar saat sabahın beşi olmuştu bekçi sefayı bir dolmuşa bindirdi.
-bekçi haydi bakalım sefa bey yolun açık olsun bir daha da böyle bir dayım var deme
-sefa tamam efendim size ne kadar teşekkür etsem azdır.
Sefa bekçi ile vedalaştı ve ayrıldı.
Kenan öğretmenliğe devam ediyordu geçen zaman içerisinde Kenan nın üç kızı bir de oğlu olmuştu hayat Kenan ı öyle değiştirmişti ki memleketi unuturmuş annesi ve babası öldüğünde bile cenazelerine gelmemişti.. ya Kenan çok acımasızdı yada hayat çok acımasızdı lakin ne oldum delisi olmamak lazım sosyeteye karışan benli feride ve Kenan.. tam anlamıyla akrabadan uzak bir hayat tercih etmeleri onlara huzur getirmemişti bilakis geçim sıkıntısı ile meşgul olan Kenan iyi bir baba da değildi kumar ve içki müptelası olmuştu evlilikleri bitmek üzere iken Kenan emekli olmaya karar verdi bir ara sanki karı koca arası düzelir gibi oldu lakin Kenan aldığı emekli parasını bir gecede kumara vermişti o kabuslu gece evine gitmeyen Kenan bir ay zaman kadar ortalıklarda kayıp oldu.eşi ve çocukları aramadıkları yer bırakmadılar bir ay sonra eve geldi ama perişan bir haldeydi çocukları ve eşi etrafında uçuştular nerdesin nereye gittin parayı ne yaptın
-Kenan bakın ben parayı aldığım günün akşamı daha fazla para kazanırım diye kumar oynadım.
-feride aniden çılgına dündü bunu bize nasıl yaparsın diyerek cinnet geçirdi ve bayıldı feride yi hasta hane götürdüler ertesi günü eve dönen feride Kenan ı evden kovdu çaresiz kalan Kenan tüm dostlarına uğradı lakin kimseden yüz bulamadı.beş parasız kalan Kenan nerden bulduysa ve nasıl akılına geldiyse. O bir zamanlar akşam üstü evine gelen yol bilmez yordam bilmez yeğeni sefa aklına gelir Allah ne kadar kadimdir ki ne oldum demeyeceksin ne ola cam diyeceksin.yeğeni sefayı arar.
-sefa memur olmuş evlenmiş çoluk çocuğa karışmış İzmir /tirede yaşmakta dayısından aldığı telefona cevap verir
-Kenan merhaba yeğenim ben dayın Kenan..
-buyurun ben sefa.
-Kenan bak yeğenim ben bir zamanlar sana yanlış yaptım Allah beni cezalandırdı eşim ve çocuklarım beni sokağa attı gidilecek yerim yurdum yok Allah için bana sahiplik yap.
-sefa tamam dayıcığım sen şimdi telefonu kapat ben seni bir saat sonra ararım.
-sefa eve gelir bu durumu eşine anlatır eşi de şimdiye kadar duymadığı bu olayı sefadan dinler.
-eşi bak bey cenabı yardan seni imtihan ediyor telefon aç söyle gelsin ben babam gibi bakarım senin dayın benim dayım sayılır.
-sefa dayısına telefon açar dayıcığım işlerim vardı halettim arada bir saat geçti kusura bakma sen şimdi nerdesin, paran varsa bin arabaya gel paran yoksa ben sana havale edeyim
-Kenan param var oğlum sen adresi ver ben gelirim adresi alan Kenan bir gün sonra sefanın yanına gelir ve şimdi yeğeni sefa ile yaşamakta.
Kayıt Tarihi : 7.2.2008 13:29:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!