Yüreğim daraldı, şevkim kırıldı
İşler gene sarpa sardı be Ali.
Gide gide bir çıkmaza varıldı
Kılavuzlar bizi yordu be Ali.
Boyu posu upuzun ve gözleri sarıydı
Elleri yaba gibi; geniş, iri iriydi
Evde yiyip içilen onun alın teriydi
Ben babamdan öğrendim; ekmek olup gelmeyi.
Öküzleri o besler, beygiri o nallardı
İstiyorsan şimdi git, biraz tek başına kal
Yüreğinin çırpınıp dön dediği zaman gel.
Eski günleri düşün, biraz da maziye dal
İçindeki korların yan dediği zaman gel.
Yalnız yaşa bir süre, düşün, taşın karar ver
Hava soğuk, kar yağmıştı dağlara
Çıktım dışarıya, sabah oluyor
Mahalleden Mehmet dayı fukara
Aksayarak az ilerden geliyor.
Fırıncı vitrinin ışığın yaktı
Dağlardan dökülüp yayılır düze
Gönlünü bir acı dağlar da sular.
Pınarlar benzerler ağlayan göze
Dertlerini döker; çağlar da sular.
Elveda demeye seslenir dağa
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!