Dostlarını gökteki yıldızlara benzetenler,
En son ne zaman o göğü, yıldızları dinlemişler?
Sonunu duyduğu kitabı hemen kapayanlar,
Sonunu bildikleri hayatı nasıl da yaşarlar?
Şu fani dünyaya üç nokta koyarak gidenler,
Kim bilir mahşerde bizlere neler söyleyecekler? ...
Sesin duyulmuyor eskisi gibi.
Esir alamıyor fotoğraftaki gülüşün.
Silindi yüzün, göz kapaklarımdan.
Eskiler bile eskidiler, eksildiler birer birer.
Adını oluşturmakla yükümlü harfler küsmüştü bir kere.
Onlar bile bölündü, basit cümlelerde görüldü.
Ve eldeki bütün sözler eksik bırakacaksa seni eğer.
Yazmaya çalışmanın da lüzumu yokmuş meğer.
Bunlar iltifat değil çehre-i acı ve bu aşk değil kötü bir anı.
İşe yaramayan her alışkanlıktan kurtulmalı.
Bu yalnızca temenni...
İki şehir arasında gerili bir telgraf teliyim,
Endişeli ellerin beklediği, belkide son haberim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!