Aşk saçlarını okşamak değil
Ellerini tutup ovuşturmak değil
Gözlerine bakıp gülümsemek değil
Aşk bir istektir yok tarifi
Aşk kol kola gezmez değil
GEL AŞKIM
Gel aşkım
Bir daha gel, amansızca gel
Farklılaşmadan öylece gel
Gel dokun yanlızlığıma
Bir göründün pir oldun
Kaybolup sır odun
Bahçemde gül oldun
Ya dikene ne demeli
Geçen gün arattırır
SEVDİN Mİ BİRİNİ?
Sevdim mi birini?
Bağışlandım mı hiç?
Ya da araladım mı kapısını aşkın?
Tutmaya aciz ellerini uzattın mı?
Böyle itinasız saatlerde, bazen iner kalbime aşk
Dillere tünemiş ganimet-i peşkeş
Sanki ufkumda hicap, perdeler dökülür zamanıma
Ben ya bereketsiz aşkların mahzenlerindeyim
Ya da sen hala böbürtünün esaretindesin
Gözlerim takılır....!
Söyleyemem
İçime düşürürsün bakışlarını
Akıtırsın tenime kızgın ateşini
Farkına varmadan hayallerini görürüm
Sen, güne bakan güneşim
Sen, geceme göz kırpan meleğim
…gelmeyen mehtabımsın
Ne olur git, git hadi günün aydın olsun
Seni sevmiyorum, ne olur inanma bu yalan
Seni istemiyorum, bu bahane inanma
Günlerdir iç çekiyorum tüm sessizliğimle.
Bir sona erse, bir yırtılsa ve parçalansa dilimde
Bir bağırsam yani ağza gelmeyecek küfürler etsem,
Oysa ne kadar kızgın ellerim ve ellerimde çiçekler,
Sanki narin bir mevsimim ve sızıyorum yalnızlığıma.
Bu hangi yirmi dört saat
Bir karanlık bir aydınlık geçen
Bir ayık bir sarhoş gezilen
Ya da kaşıksız çorba içilen
Dur durak geçen gün, düzensiz gün
Her beden kendi nedenini arzular…
Belki olasılığı bile uzak gerçeğinden
Oysa ne dondurucu soğuklar engel, beklemeye
Ne de sımsıcak güneş
Ne alabildiğine yalnızlık engel, vazgeçmeye
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!