Servetin üstüne servet katarsın,
Fitreni, zekâtı vermez yatarsın,
Gün gelir de zarar eder batarsın,
Uyan insanoğlu gafletten uyan.
Hülyaların derin gidersin dalar,
Ermiyor
Daldım hayal alemine,
Aklım ermiyor ermiyor.
Fani dünya elemine,
Aklım ermiyor ermiyor.
Ey sevdiğim senden ayrı kalalı,
Gülmedi bu yüzüm gönlüm yaralı,
Gel tut ellerimden olma oralı,
Kokun olsun gönder can kara gözlüm.
Mevsimlerden sorarsan ilkbahar,
KENAN’IM
Yüzünde tebessüm sıcak sevecen
Gönlüme taht kuran kuldu Kenan’ım
Misafiri başa tacın ederken
İzzetin ikramın boldu Kenan’ım
Şu yalan dünyanın imtihanında,
Kula kaderini kendi yazdırır.
Misafir ettiği koca hanında,
Kula her dem yolu kendi çizdirir.
Kahhar olur yıkar bütün âlemi,
Fırtınalı bir gecenin sabahındayım,
Geçmiyor seneler günlerindeyim
Ağlayan gözlerin sellerindeyim,
Geçmiyor seneler günlerindeyim.
Her nereye gitsem haktan yanayım,
Gülüşü Başka
Nasıl anlatayım tarifi yoktur
Güzeller içinde gülüşü başka
Taramış saçını dökmüş omuza
Ortadan ikiye bölüşü başka
Hatırı Vardır
Sevdiğim dostuma sitem edemem,
Bir fincan kahvenin hatırı vardır.
Gönül koymuş daha ona gidemem,
Sitemle yazdığı satırı vardır.
Azmin timsalisin örnek birisin,
Gönlümüzde tahtın var İlkay Coşkun.
Seni sevmeyenler kökten silinsin,
Gönlümüzde tahtın var İlkay Coşkun.
Coşkun seller gibi çağlar akarsın,
Alfabeyi hece hece öğrendik
Ebrulerle ilmek ilmek süsledik
Gönüllerde güllerini derendik
Ebrulerle imlek imlek süsledik
Name olur saz telinde heceler
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!