Kenan Aydın kimdir? Henüz 'toprağın kara bağrında sıra dağlar gibi' duranlardan değildir. Ne bir kahramanlığı vardır, ne de ölmüşlüğü. Şüphesiz ki herkes gibi o da bir takım mücadeleler vermiştir. İlk mücadelesi de anasıyla olmuştur ve anasının bütün çabalarına rağmen başka bir yerde gözleri kapalı olarak değil kırk haneli küçük bir köyün (Pamukova'nın İsabalı köyü) iki katlı bir evinin ikinci katında cıyaklayarak dünyaya gelmiştir.
(İsabalı Köyü, dağ eteğinde kurulmuş küçük bir köydür. Adının nereden geldiği bilinmemektedir. 'Kısaabalılar' adının söylene söylene 'İsabalı'ya dönüştüğü yönünde rivayet vardır. Nitekim komşu köylerden biri de 'Espaköy' diye telaffuz etmektedir. Köyde bir de türbe vardır ki burada yatanların da kimler olduğu bilinmemektedir. Köyün kız çocukları her akşam türbedeki testiyi suyla doldururlar. Testideki su nereye gider bilinmez.
Köyde evler bitişik nizamda, kerpiçten inşa edilmişlerdir. Bitişik nizam deyince şehirlerdeki bitişik nizam akla gelmesin. Hemen her evin bir avlusu, bir de bahçesi vardır. Avlu ve bahçeler kerpiç duvarlarla sınırlandırılmıştır. İşte bu sınır duvarlarından biri komşunun duvarıyla ortaktır. Bitişik nizamdan kasıt budur. Yine her evin iki kapısı vardır. Bunlardan biri avluya, diğeri bahçeye açılır. Evler iki katlıdır. Zemin katta mutfak ve salon yer alırken (büyük evlerde odalar da bulunabilir) üst katta yatak ve misafir odaları bulunur. Genellikle iki ocak vardır. Bunlardan biri mutfakta, diğeri salondadır. Ocaklar ısınma ve yemek yapmakta kullanılır. Elbetteki günümüzde artık kullanılırlıkları kalmamıştır.)
4 yaşındayken hastaları okuyarak iyileştirdiğinden (!) 'hoca'; 5 yaşındayken kendi kafasına başladığı ilkokulda, geliş gidiş saatleri belli olmadığından 'Turist Ömer'; bilmem kaçıncı sınıfta, bilmem kaçıncı Kennedy'nin öldürülmesinden sonra da 'Kennedy' lakaplarını bileğinin hakkıyla kazandı(!) .
Lise ve üniversite yıllarında kayda değer bir başarısı yoktur. Sadece 1982 yılında ' şimdiki aklım olsa olur muydum' dediği makine mühendisi unvanını aldı.
1982-1984 döneminde dolmuş-takside çalıştı. 1984 yılında askere gitti. 1985-1986'da yine taksicilik yaptı. Onun rızkı için birinin ölmesi gerekiyormuş. Kasabada meydana gelen bir trafik kazasından sonra 1986 yılında Isparta'da, özel sektörde makine mühendisi olarak çalışmaya başladı. 88'de aşık oldu, bu aşk yüzünden 89'da istifa etmek zorunda kaldı. 1990 yılında kamuya geçti. Mardin, Sakarya, Kocaeli derken 2007 yılında Çankırı'dan emekli olarak İzmit'e yerleşti.
Eserleri
1- Yalnızlık Akşamları
(şiir)
2- Örtülü Cinayet
(roman)
3- Konuşmada Ses Eksikliğini Giderme Yöntemleri
(Bazı harfleri söyleyemeyenler için)
Cinius Yayınları
Bütün kitapçılardan istenebileceği gibi aşağıdaki sitelerden de istenebilir.
http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp? id=452874&sa=40868978
http://www.kitapstore.com/goster/kitap.asp? kitap=99895&SID=525187296075
http://www.ciniusyayinlari.com/kitapayrinti.asp? id=5759565B56
http://www.ideefixe.com/kitap/tanim.asp? sid=FLXXRQ4E9S3S4GL4DPYI
http://www.pandora.com.tr/urun.aspx? id=182905
4- TC: Oligarşik Diktatörlük
Cinius Yayınları
Kİtapçınızdan isteyebilir veya internet kitapçılarından alabilirsiniz.
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
dolup taşan....kendini aşan şairlerimizden biri...bildiğini yazıyor bilerek yazıyor ve zevk veriyor...
saygılarımla