Yılbaşı deyince aklıma öncelikle kemikdeve ve çıtırmak gelir.Çünkü benim çocukluğumda evleri televizyonlar doldurmuyordu.İnsanlar kendi eğlencelerini kendileri yaratıyorlardı.Kemikdeve de bunlardan birisiydi.Bu yılbaşından 5-10 gün önce çocukların kendi el emekleriyle hazırladıkları ve yılbaşı gecesi tüm kasabayı dolaştıkları bir çeşit folklorik bir oyun türüdür.Bu oyunun halen sürmesi beni çok mutlu etti ve sizlerle paylaşmak istedim.
Yedi arkadaş on gün öncesinden hummalı bir hazırlığa başlamıştı.Her birinin ayrı ayrı görevi vardı.Önlerinde yorucu ve hararetli günler vardı.Muharrem,Sabri,Cenk ve Mehmet iskeleti yapacak
Hasan Ali,Hüseyin inek kafası bulacak,Cavit boynunu yapacaktı.
Öncelikle iskeleti yapmaya koyuldular.Altı açık dört çocuğun sığabileceği kafes gibi dört direk üzerinde duran iskeleti yaptılar...İskeletin sırt kısmı tıpkı bir semere benziyordu.Yani oval şekilde...bu devenin sırtı olacaktı.Bir köpek kulubesi düşünün şöyle büyücek ama her iki yanı açık.
Sonra 1 mt kadar uzunluğunda bir sopa buldular.Bir kol kalınlığında olmalıydı.Sıra buldukları inek kafası iskeletini bu sopaya monte etmeye gelmişti.Lastiklerle sıkıca bağladılar.Bu inek kafasının bağlı olduğu sopayıda iskeletin sırt kısmının orta yerine çivilerle çaktılar.Devenin başı ve gövdesi oluşmuştu Sıra şimdi bir çul bulmaya gelmişti.O kolaydı,4-5 mt2 büyüklüğündeki eski çulu iskeletin üzerine örttüler.Eh fena olmamıştı...
Sıra kuyruk yapmaya gelmişti.Öyleya kuyruksuz deve olurmu hiç? Kuyruk içinde plastik bir boru ve onun etrafını sarmal şekilde ince kaplolarla sardılar ve birde püskül yaptılar.şimdi sıra devenin kafasını boyama işine gelmişti.
......-Mavi olsun dedi...Muharrem
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Güzel bir paylaşaım ya da popüler kültürün bizden kopardıklarından, yiten bir hazineden bir parçayı kurtarmak.
Bu çeşit eğlenceler mazide kaldı...Anlatımınız da son derece doğal ve güzel...Tebrikler...
Türlü eglencelere, İnternet ve televizyona inat eski gelenekleri devam ettirmek bu yolda mücadele vermek sevindirici bence bu ugurda mücadele verenleri kutluyorum
ve Sevginaz hanım güzel bir deneme sizide yürekten kutlarım
buna benzer yerel kültürel geleneklerin unutulmaması, unutturulmaması önemli. insanları bir arada tutan, ortaklaştıran bu motifler anadolu'nun güzelliği ve zenginliğidir.
yazınızı arşivime aldım.
paylaşım için teşekkürler. dostlukla
05.01.2007 tarihindeki Atölye Ege etkinliğinde de paylaşmanızı dilerim.
Güzelll... Hala revaçta ve yaşatılıyor olması çok hoş. Tebrikler.
harikasınız................
saygılar
güzel çalışma...
selam ve saygılar değerli kardeşim....
kutlarım...
Bir toplumu ayakda tutan değer yargıları örf adet gelenek görenek daha doğrusu kültürdür. Çocuklar şimdi sanal alanda meşgul veya iyice yükleniyoruz okul dersane yükle babam yükle. zavallılar çocukluğunu yaşayamadan bitiyorlar yirmisinden sonrada çocukluğunu yaşayacak olurlarsaa yandık. çok güzel anlatmışsınız sizleri tebrik ediyorum aslında yazılacak çok şey var ama boşver makaleniz ne çağrışımlar yaptırdı. Hasan ÖZTÜRK
Bu şiir ile ilgili 9 tane yorum bulunmakta