Bulmuş yağlı kemiği,
Yalayıp durur…
Kanlanmış bedeni,
Azar kudurur…
Koparmış ipini,
Beğenmez tipini,
Saldırır paçana,
Seni yerden yere vurur…
Hiçbir ana,
Doğurmamış böyle pişkini…
Oğlan,
Yağlı kemik düşkünü,
Resmini görse kemiğin,
Akar salyası…
Pişkin oğlan bu,
Yok arı-hayâsı…
Sultan Süleyman sanır kendini,
İnmez havası…
Kaç kemik yalayıcılardan,
Kişiliğini koru…
Ne yanıt ver onlara,
Ne de sor soru…
İnsan olmak en güzeli,
Sen bu yoldan yürü…
Kayıt Tarihi : 2.5.2007 16:26:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!