Alıkoyamıyorum renksizlikten gündüzleri.
Koyu Karanlığın kucak açtığı
Yaş pınarında, bazen kurak toprağındayız.
İnce tellerin tınılarını korku ile dinliyoruz;
Ha koptu, ha kopacak.
Asıl ürküten sessizliktir belki.
Cesaret verir de belki,
Yalnızlık korkutmaz.
Yalnızlık,
İnsan içinden çıkarır da insanı,
Fakat
Kahkahaları, bağırışları, sirenleri
İnsan içinden çıkaramaz.
Bir süre
Ağlanılır;
Yaveri şans ise insanın ne mutlu;
Ağlaşılır...
***
Moskova'nın soğuğuna savrulmak istersin
Yahut çöllerin sıcağında kavrularak
Çoktan terk etmiş olan Zamanın
Eskimeyen suratlarına işkence olsun istersin.
Haydi...
Asıl olanı bilirsin.
Hava 14 derecedir, mekan İstanbuldur.
Ne önceki Zamanın -kimi- olduğunu,
Nede sonraları ne olacağını sen bilebilirsin.
Şehrin, otobüslerinde ve parklarında sönen
Gecelerinde ise süreklilik arz eden bir parlaklık,
Kemanın İnce tellerinde canlanan göğüs,
Güneşin canlandırdığı İstanbul'un, ölüsü sensin.
Kayıt Tarihi : 9.12.2017 17:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Gecenin 1'i... Keman... Hissettiğim sıcaklık...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!