Sevdanın ve korkunun imgeminde
kar yangını bir geceydi zaman
kekeme ve hırçın caddelerde
gecenin iz düşümünde
sonrası (z)bir yaşamdı doğum
nazım'dı
'gecenin geç ve yıldızsız bir saatiydi'
bedrettin'i, börklüce'yi, torlak'ı
katlediyorlardı
bizdik
geceydi, aydın elleriydi
sen koşarken güzelim
bir kısrak gibi mutluluğa
bense arkanda bir çift göz izi
ve ıslak çimenler üzerine gözyaşları bıraktım
ve ben güneşe çizerken resmini senin
sen resmimi çizdin karanlıklara
1
gece karanlıktı
senden ayrılma zamanım
yaklaşan bir yalnızlıktı
henüz yakın konuşuyorduk
tebessüm dudaklarında
serinliğin aşkını coşkuyla
estirsin canım
lüle lüle
dalgalanan
ağı ti ı esmer saçların
mevsimidir artık
'... gecenin kokulan, toprak ve
tuz kokulan şakaklarımı serinletiyordu.
işaretler ve yıldızlarla
yüklü olan bu gecede kendimi
ilk kez olarak dünyanın
bir kalabalığa sürüklenir gibi
vurdum kendimi o yola
(zaman: gece yarısı)
(mekân: bilinen ana cadde)
ölmek bir defa olur
sabaha yakın bir zamanda
Halkım benim esaretimde
ben halkımın özgürlüğündeyim
yeryüzü suskun , öfkeli
ve özgürlüğe gebe
silahlar vahşete, dehşete
ve özgürlüğe giden yolda
Nazım HİKMET'e
'Gecenin saat biri,
lambayı söndürmedik.
belki yarım saat sonra, belki sabaha karşı
gene basılabilir evim,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!