Dün gece yarim
Yine rüyamda gördüm seni
Gülkurusu gibi oldu
Yüreğimin çeperi
Bilmezdim hiç böyle bir ağrı
Göğsüme saplanmış bir hançer gibi
Ah Figen'cik; cici kız
Yaramaz kız seni…
Haylazlıkların pek ürpertir içimi
Düzlükleri ne yapacaksın sen?
Eğriye çakıl biraz da
Mustafa'yı ne yapacaksın sen?
Denize borçluyum içimdeki
Şu özgürlük tutkusunu
Yosun kokusu geldiğinde
Akdeniz'in meltemleri saçlarımı dağıttığında
Kıyıya vuran dalgalar
İçimdeki sıkıntıları ve kafamdaki soruları alıp
Birgün çıkıp geleceksin,
Özlemin bahçesinden kopup,
Maviliklerin boşluk olmadığı gün olacak
O gün….
Bakışlarınla dolu dolu
Gülümseyeceksin,
Aynı şeyler,hep aynı şeyler
Aynı müzik,aynı kitap,aynı ayakkabı
Annem aynı,babam aynı,işim aynı
Sandalyem,pipom,aldığım aspirinler aynı
Hep yürümek,yürümek,yürümek
Hergün sabah,her sene yılbaşı
Aramayın beni burada
Ben artık buralarda değilim.
Belki buradaymış gibi bakarım gözlerinize
Ama ben başka yerlerdeyim
Aklım,ruhum başka yerlerde
Darağacındaki yağlı kendir gibi geçmiştir
Dalgalar çoşkusuz
Martılar suskun bugün
Sözcükler boğazıma düğümleniyor
Söyleyecek onca söz varken hem de
Demek istediklerim asılı kalmış bir gamlı buluta
Zaman her zamankinden umarsız
Geçmişe özlemsiz bir gelincik açar
Şu iki dağın kavuştuğu yerde
Bu tasa ve keder nedir içimde
Yüreğimin bir köşesine çöreklenmiş
Sessiz bir boz yılan gibi uyur
Oysa vakit henüz çok geç değildir
Günlerden Perşembe bugün
Hava kapalı,biraz da rüzgarlı
Ankara her zamankinden kara
Benim için hergün aynı oysa
Yüreğimde yine o kızıl sancı var
Yine gözlerim ağlamaklı
Dayanılmaz bir mavi olursa
Geçmişin kör tokatlarından birisi
Sonra
Sinsice saklanırsa
Benliğimin ve bilincimin ardına
Bir çırpınış yetmezse eğer onu unutmaya
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!