Namaz; Yola Girmenin Sözleşmesidir. Secdeye Varan Alnınla; Mührünü Basarsın: İyiliğe. Erdemlilik; Kendini Unutmuştur ve Daima İyiliklerle Yol Alır. İyiliklere İtaatkârdır. Erdemlilik; Maneviyat Açısından Gelişim Gösterirken: Maneviyatla Gelişine Yardımcıdır. Maneviyatın Kazanımında; Namazın Önemi Büyük! . Namaz; Verdiğin Sözü: Hatırlatır Daima. Rabbimize Verdiğimiz Sözü Unutmamak İçin; Namaz Sonrası İbadete Adan, Her Daim Zikret. {Kaleme Alan: Kemal KABCIK / ANTALYA / 10 Eylül 2011 Cumartesi 00:48:32}
Erdemlilik; Kitap Okur ve Okuduğu Kitabın Anlatısını: Hayra Yorar. Erdem; Hayırlıdır. Erdemlilik, İyiliğe; İyilikle Karşılık Verir. Kötülüğe De; İyilik ile Karşılık Verir. Erdemlilik; Kitap Okumuştur ve Okuduğu Kitaba İtaatkardır. Erdem; İtaatle: Umutludur. “İyiliğe İyilikle Karşılık Vermek; Her Kişinin Hakkı! . Kötülüğe İyilik; Er Kişinin.” Yukarıdaki Veciz Söz; Büyüklerimden, Aklımda Kaldığı Kadarıyladır. İYİ Kİ VARSIN AŞK. {Kaleme Alan: Kemal KABCIK / ANTALYA / 10 Eylül 2011 Cumartesi 01:33:51}
Erdemli; Bir Yol Uzmanıdır. Girdiği Yolda; Mutlu Olmak İçin; Mutluluğu Vermek Vardır. Erdemlilik; Özgürlükçüdür: İyiliklerle Yol Alana Adanır. İncinmez Kötülüklerden Yana. Yani; Kendine Yapılan Kötülükten Yana İncinmez. Ve Görevinin İnsanıdır Daimiliklerde. Mazlumların Hakkı Söz Konusu Oluverince; Kimseciğin Kötülük Gördüğünü İstemez Erdemli. Erdem; Özveriyi Savunur. Özveri Savunuculuğu; Canına Göz Dikse Bile: Erdemle Beraber. {Kaleme Alan: Kemal KABCIK / ANTALYA / 10 Eylül 2011 Cumartesi 01:57:50}
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta