Merhaba Ademciğim, merhaba Bekir Abi
Geçti epeyce zaman unutuluruz tabi
İnsanlar yazar yazar sormayınız niçindir
Her yazılan bir satır hatırlanmak içindir
Onun içindir ki ben yazıyorum bir dizi
Tanrım etmez inşallah unutulan kul bizi
Özür dileyeceğim cevabı geciktirdim
Ama diğer taraftan tam bir dönem yitirdim
Sizlerden ayrılınca varıp epey uğraştım
Temsilciden dekana ayrı ayrı dolaştım
Temsilciye bakarsan hakkımı yiyorlarmış
Zülfü pek uğraşmadı başına iş çıkarmış
Salih, zaten mübarek'Ne edersen et' diyor
Sonra yönetmelikten arz-ı endam ediyor
Bir haktan söz edildi, böyle bir haber aldım
Fakat kurula çarptı kontürpiyede kaldım
Sonunda Ömer Akın çağırdı odasına
Dedi ki:'Öncelikle şunu diyeyim sana'
Benim aklım burada hiçbirşeye sarmıyor
En iyisi devam et, başka türlü olmuyor
Dedim ki:'Hocam hay hay, hatırın kırılmasın
Kaybolan dönem olsun, başka birşey olmasın
Neyse kayıt yaptırdım verip ikibin lira
Ders formu da doldurdum,öyle gerekmiş zira
Okulda değişen yok,iyiler mezun oldu
Çıkışlarını alan Elazığ'dan koğuldu
Eski üçler eskidi, artık şimdi dörtlükler
Kaydoldular Fırat'a yeni yeni 'örtlükler'
Boylarına bakarsan birçoğu kazandibi
Kimi tümden sosyetik, kimisi tam zibidi
Geçenlerde kantinde birkaçıyla tanıştık
Onlar aktüel tarzdan biz de dinden konuştuk
İşte sizden sonraki durumlar aynen böyle
Tam bir ay ara verip tekrar buluştum köyle
Gelir gelmez tez elden sizin mektubu buldum
Götürdü beni şiir çok uzaklarda kaldım
Göz aktarır her harfi beynimin bir ucuna
İşler orda manayı doldurur avucuma
Ta..mektubun sonuna saklarken sevgileri
Müsavi kılmışsınız hicv ile övgüleri
Akçay kelimesinin kıvraklığı kesin de
Sizin işleyişiniz cinasın ötesinde
Demek ki şiir yazmak okuldan bağımsızmış
Hangi ordinaryüs zat, böyle bir mektup yazmış?
Bağlıca anlatılmış mektubun bir yerinde
Birden gözüm körleşti satırlar üzerinde
Geçiyorken önümden şekiller nice nice
Bir his rehberliğinde dolaştım serserice
Ve bu ruh haliyle gezdiğim uzaklıklar
Şekilleniverince baktım köyünüz de var
Şekiller hayal meyal belirdiği anlarda
Koca Derin Dereyi hissettim yakınlarda
Kalkıp da pervasızca uzaklardan gelerek
Dolaştım Bağlıca'yı kendi yaylam bilerek
Seyrettim yamaçları gözüm incire kaydı
Uzanıp yiyecektim itleri olmasaydı
Sonra anam yemeğe çağırdı bendenizi
Ve çorbanın içinde seyrettim akdeniz'i
...............................................................
Sonra dönüp geriye yakarak bir sigara
Uzandım kanapeye bakakaldım duvara
Başka şeyler düşündüm insanlarla ilgili
Düşündüm çoğu cahil çok azı var bilgili
Oan bir yığın insan dizildiler karşımda
Sorgu hakimi oldum ben onların başında
Sordum ki:'Hayat nedir? , bilelir misiniz? '
Onlar:'Kazanmak' dedi. Hile bilir misiniz? '
Dedim:'İnsan muamma, çözebilir misiniz? '
Onlar:'Ruh şekil' dedi 'Çizebilir misiniz? '
Dedim:'Ya toprak için bildiğiniz neler var? '
Dediler:'O bir mel'un bizi yutan canavar'.
Eğer toprak mel'unsa o halde siz nesiniz?
Kendinize canavar diye bilir misiniz?
Dedim:'Onu aşk ile sevmeyen gönülsüzdür.
Ayak bir çiğner geçer o ise ölümsüzdür
Tam bir ömür boyunca ona bakar bir yaprak
Baki kalacağına inanır olur toprak
İnsan yaprak gibidir, kim ki bilmeden gider
Ölümsüz kalacağı şekle ihanet eder
Yeryüzü de toprağın aldığı bir biçimdir
Irmak, deniz de olsa sular toprak içindir
Ölümlü bir dünyada beka denilen budur
Nerde toprak fazlaysa en güzel vatan odur
Birden bire doğruldum, meğerse ki dalmıştım
Doğru ile beraber yapayalnız kalmıştım
Ama yalnız değilim, siz bilgili insanlar
İleri görüşlüler, bunu çok iyi anlar
Öyleyse şu gerçeği kabul edeceksiniz
Yalnız bu iddaya dahil değildir deniz
Ayrı ayrı iki köy farklıysa birbirinden
Toprağı fazla olan güzeldir diğerinden
Velhasıl bizim köyün toprağı biraz fazla
Akçay kaybediverdi bu ünvanı çok azla
Ama sakın yılmayın, şurdan burdan çalarak
Uzatın sınırları denizi doldurarak
..........................................................
Mektubun burasında yaparak bir haftayım
Sizlere eskilerden bir olay aktarayım.
'Evvel zaman içinde bir zat-ı deha varmış
Diyar diyar dolaşıp derde deva ararmış
Ne dert var ise bulmuş ona ait bir çare
Yalnız ölüme ilaç bulamamış biçare
Ama o ahd etmiş, mutlaka bulacağım
Kullanıp o ilacı ebedi kalacağım
Derken birgün kırlarda dolaşırken ansızın
Sesini duyuvermiş hayalindeki kızın
Sesi kız, kendi çiçek. Demiş ki:Ne ararsın?
Ben ölüme çareyim,insan ölmesin varsın
Sevinmiş adamcağız almış koymuş bir kaba
Sonra tarifesini açıp yazmış kitaba
Ve sevinçli sevinçli geçerken bir köprüden
Biri ansızın çarpmış, kitap düşmüş elinden
Ona çarpan bu kuvvet ölümsüzlüğü bozdu
Bu kitabın sonunu tarihler yanlış yazdı
Aslen kitap gitgide su kıyısında kaldı
Ve onu kıyıda bir ordinaryüs buldu
Dedi ki:'Bu kitap ya....herhalde çok önemli
Sapasağlam da yalnız sayfalar biraz nemli'
Bunca zaman geçmiş de yıpratmamış onu su
Dedi'Lokman Hekim'in kaybettiği kitap bu.'
Sıvadı kollarını, bulmak için iksiri
Harcadı bu uğurda milyonlarca teksiri
Çünkü Lokman Hekimin yazısı çok bozukmuş
Bu yazıyı sökmenin bir mümkünatı yokmuş
Nice profösörler baktılar ilk etapta
Velhasıl bizim iksir saklı kaldı kitapta'''
Var hele bilinmeyen daha daha nicesi
Demek ki bizim yazı varmış yıllar öncesi
'Bir rivayetekırkdörtlerde Almanlar
Kalkıp bütün dünyaya kafa tuttuğu anlar
Dünyayı yok edecek bir şey arıyorlarmış
Arananı yapacak böyle bir adam varmış
O devirde yaşayan Profösör Hans Müller
Birçok icatlar yapıp almış nice ödüller
Diyeceğim bu herif kalkıp bir bomba yapmış
Şayet o patlasaymış,bütün dünya batarmış
Hitler almış haberi,haber göndermiş Hans'a
Hitler ki bilirsiniz işi bırakmaz şansa
Ismarlamış ki,derhal bombasını getirsin
Veyahut da bu işi oracıkta bitirsin
Fakat diğer taraftan müttefikler boş durmaz
Kaçırmışlar Müller'i haberi duyar duymaz
Fakat Hans gizlemişti formulünü bombanın
Formül geçti eline, sonradan bir Almanın
Hans' a işkence edip:'Söyle ulan' demişler
Bakmışlar ki, dut yeyik adamı öldürmüşler
Diğer taraftan formül gidip Hitler'i bulmuş
Hitler sevinmiş ama, maalesef hava almış
Çünkü Hans'ın yazısı benimkinden beterdi
Şayet düzgün olsaydı, o an herşey biterdi
Düşünün ki tarihte iki büyük olay var
İki buluş da büyük; fakat işlevi zarar
İlki olsa dünyaya bunca insan sığmazdı
İkincisi olsaydı artık güneş doğmazdı
Muhtemel icatlara hayırlısı diyerek
Tüm bozuk yazılara saygı duymamız gerek
Lakin güzel yazıya sanmayın düşman beni
Tanrı vergisi olsa gerek onun gerçek nedeni
Güzel yazı tüm güzel duygulara kanattır
Çok az insana mahsus apayrı bir sanattır
Güzelle bozuk yazı böylece olur kayım
Latife olduğunu hemen hatırlatayım
Sıkmamıştır umarım bu masum savunuşum
Takdir edersiniz ki avukat olurmuşum
Doğruların yanına ben de bir şeyler kattım
Konu sıkıntısını böylelikle atlattım
Şu anda gelen suyu içerken kana kana
Ve artık yavaş yavaş yaklaşıyorum sona
Bir mektup da Haydar'a yazmak var niyetimde
Kasıma kalmaz herhal bitiririm Ekimde
Elazığ'da kaldığım son gün Naci gelmişti
'Adem'i yendim' dedi, sonra şişti de şişti
Gel oynayalım dedim, vererek iki avans
Üç iki yeniverdim, hemen istedi rövanş
Bir daha oynayınca bu sefer de o yendi
Anladık ki denkmişiz, böylece hava sindi
Çizdiğim o oyunlar kaldı sizin orada
Gönderirisiniz herhal ilk mektupla Fırat'a
Bu gün artık son günüm, köye olmuyor doyum
Şubat'ın sonuna dek artık Elazığ'dayım
Sanırım Elazığ'a gelecek İskenderun
O hafta sizi maça mutlaka bekliyorum
Bekir Abi Gülom'dan bir de güzel bant seçer
Birkaç gün kalırsınız, bu çok makbule geçer
Elazığ'da buluşmak mümkün olmaz bir daha
Mutlaka bekliyorum, kaytarmak olmasın ha
Bendenize müsade,şimdilik hoşça kalın
Tanrıdan dileğimdir ebedi mutlu olun
KEMAL ÇELİK 17.10.1983 COLOŞHANA
Adem YaldızKayıt Tarihi : 17.11.2007 23:12:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)