Bir fırtına bulutu İstanbul
İçinde yıldırmlar kopan.
İstanbul'un yıldırımlarıdır minareler,
Göğün kalbine uzanmış bir ok,
İstanbul'un savunma silahıdır minareler.
İstanbul; içinde çarpışmaların
özlemi saçlarına rüzgarlarla ektim,
gülüşünü bebeklerin masumluguna benzettim,
gururumu ayaklarının altına serdim;
ömrüm senin çigne bir ömür dedim.
eski hatıralar
Zamanın bir yerine demir atmış
Yıllanmayı bekleyen bir şarap gibi
Karanlık mahsenlerde,
Durgun okyanuslarda;
Yaralarını sarmaya çalışırken
Kan kaybeder durumdayım!
İnsan ne zaman ölmeli diyorsun?
Düşünüyorum, hemde epeyce
Sonra gözlerinin içine bakıyorum,
Bana bakan o iri yeşil gözlerine.
Sen ne zaman ölmek istersin diyorum?
Bana sarılıp ve şimdi diye fısıldıyorsun.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!