Buğulu camların ardından görüyorum seniAnıların içinde bir sarı gül gibi,
Sarı zambak gibi.
Buğulu camlar içime devrildiler
Ardında güzel karanfiller
İçimde kalmış yabani ot gibi
Söğüt dalları gibi sallanıyoruz
Tutkularımızın meltemi estikce.
Kavaklar gibi dik başımızla
Göremiyoruz kökümüzü.
Hep ulu idik sanıyoruz
Tepe dallarımıza baktıkça,
Sen bilmezsin güzelim
Ne kadar zor, onun yanında seni özlemek
Ve ne zor senin yanında da onu.
Bizler üçgene sıkışmış dar açıların sıkıntısında
Hep üzgün, hep çaresiz.
Şiirlerimi ver geri
Üç damla gözyaşına yazdığım sayfalarca şiiri.
Nasıl olsa aldığın başka hiçbir şeyi
Veremezsin geri.
Yağmurlu bir gün olsun
Paltom sırtımda, şemsiyesiz.
Saçlarımdan sular aksın
Saatler geçmek bilmesin
Seni beklerken.
Şu soğukta kim simit alır
Be simitçi.
Bak ellerin donmuş
Isın biraz ısın
Canın daha değerli simitlerden.
Üzülme hiç yoksul dostum
Kıskançlık kaplıyor içimi
Işıl ışıl sokaklarda yürürken
Yoksulluğuma kızıyorum
Ve de sensizliğime.
Bir şeyler arar gibiyim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!