Evvel zaman içinde uzak bir ülke vardı,
Keloğlan ve annesi bu ülkede yaşardı.
Bu ülke insanları ‘’Hiç’’ diyorlardı tuza,
Şimdi ‘’Hiç’’ masalını anlatacağım size.
Annesi Keloğlan’a mutfaktan seslenmişti:
‘’Hiç hiçimiz kalmadı, git oğlum al.’’ demişti.
Keloğlan yola çıktı çarığını giyerek,
Unutmayayım diye ‘’Hiç hiç, hiç hiç’’ diyerek.
‘’Hiç hiç, hiç hiç’’ diyerek sahilden geçiyordu,
Balıkçılar oltayı boş yere çekiyordu.
Keloğlan’ı duyunca balıkçılar çok kızdı,
Hiç balık gelmemişti, bu ne uğursuz sözdü.
Dediler ki: ‘’Hiç dedin, hiç balık tutamadık.’’
‘’Yeter söyleme daha şu lanet sözü artık.’’
Keloğlan da dedi ki: ‘’Ne söyleyim abiler?’’
Balıkçılar bir olup ona şöyle dediler:
‘’Üçü beşi on beşi, dersen balık çok olur.’’
‘Koca koca balıklar oltamıza takılır.’’
‘’Peki’’ dedi Keloğlan ‘’Artık o sözü derim.’’
‘’Üçü beşi on beşi, diyerek de giderim.’’
‘’Üçü beşi on beşi’’, artık bunu diyordu,
Bir cenaze alayı karşıdan geliyordu.
‘’Ne saygısız’’ dediler Keloğlan'ı duyanlar.
Öğüt verdiler durup onu ayıplayanlar.
Dediler ki: ‘’Çocuğum, bu iyi bir söz müydü?’’
‘’Allah rahmet eylesin, deseydin olmaz mıydı?’’
‘’Doğru’’ dedi Keloğlan ‘’Sizden özür dilerim.’’
‘’Allah rahmet eylesin, artık böyle söylerim.’’
‘’Allah rahmet eylesin’’ demekti artık işi,
Böyle deyip giderken gördüğü köpek leşi,
Çok kötü kokuyordu, bu söz söylenir miydi?
Alay ediyor gibi köpeğe denir miydi?
Dediler ki: ‘’Keloğlan köpeğe böyle denmez.’’
‘’Bu bir köpek ölüsü ona rahmet okunmaz.’’
‘’Öf ne kötü kokuyor, diyebilirsin ona.’’
Deyip öğüt verdiler, garibim Keloğlan’a.
O da artık bu sözü söylemeye başladı,
Bir hamamın önüne gelince yavaşladı.
‘’Öf ne kötü kokuyor.’’ diyerek yürüyordu,
Kadınlar bu hamamın önünde duruyordu.
Böyle söz denir miydi hanımlar bakıyorken,
Hamamdan yeni çıkmış mis gibi kokuyorken?
Kadınlar Keloğlan’a dediler ki: ‘’Ne ayıp.’’
‘’Kötü mü kokuyoruz, biz o kadar acayip?’’
‘’Hayır’’ dedi Keloğlan, ‘’Bakmayın kusuruma.’’
‘’Ne söylemem gerekir, onu öğretin bana.’’
‘’Hiç’’ dediler kadınlar, ‘’Hiç konuşman gerekmez.’’
‘’Git kendi işine bak, boş laftan hayır çıkmaz.’’
‘’Hiç’’ sözünü duyunca hatırladı Keloğlan,
‘’Hiç alacaktım.’’ dedi, ama olmuştu olan.
Çarşıya koşup hemen annesine hiç aldı,
Aklı başına geldi, bu ona bir ders oldu.
Bir sözü söylemeden düşünün iki kere,
Yaş deri gibidir söz, uzar çektiğin yere.
Nurettin Eyibil
Kayıt Tarihi : 7.4.2018 20:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!