Keloğlan Destanı Şiiri - Mustafa Ecevit

Mustafa Ecevit
68

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Keloğlan Destanı

Çok eski zamanlarda
Bilinmez diyarlarda

Bir Keloğlan yaşarmış
Bir de anası varmış

İşsiz imiş Keloğlan
Vah zavallı Keloğlan

Bir tane inekleri
Bir tane köpekleri

Sadece bunlar varmış
Başka hiçbir şeyleri

Anne demiş oğluna
Var git şu Kaf dağına

Belki bir iş bulursun
Hem de zengin olursun

Kurtuluruz açlıktan
Gideriz hemen burdan

Keloğlan demiş, anne
Hele beni bir dinle.

Kaf dağında bir dev var
Kocaman bir canavar

Gideni yakalarmış
Hemencecik yutarmış

Garip bir Keloğlan’ım
Başa nasıl çıkarım?

Tutup yakalar beni
Bir güzel yutar beni.

Anne demiş kel oğlum.
Ah benim keleş oğlum.

Sana öğüt vereyim
Bir şeyler söyleyeyim

Öğütleri tutarsan
Her birine uyarsan

Sana hiçbir şey olmaz
Aklım da sende kalmaz.

Hiç yalan söylemezsen
Kimseyi de üzmezsen

Allah yardımcın olur
Seni her zaman korur.

Bir de dürüst olmalı
Asla aldatmamalı

Hep yardım etmelisin
Herkesi sevmelisin

Büyükleri saymalı
Küçükleri sevmeli

Doğayı korumalı
Ormanı yakmamalı

Kötü konuşmamalı
Güzel sözlü olmalı

İnsanı hoş görmeli
Güler yüz göstermeli

Tembel olmamalısın
Tutup çalışmalısın

İşte bu sözlerimi
Tutup sevindir beni

Demiş yaşlı annesi
Ağlamaklıymış sesi

Keloğlan demiş, anne
Ne olur etme böyle

Dua et her gün bana
Bu gariban oğluna

Eline sopa almış
Sırtına çanta asmış

Annesinin elini
Öpüp de vedalaşmış

Az gitmiş uz gitmiş
Dere tepe düz gitmiş

Kırk gün mü kırk gecemi?
Yoksa birkaç sene mi?

Varmış düz bir ovaya
Hem güle hem oynaya.

Çıkmış önüne biri
Korkup çekilmiş geri

Adam demiş sen kimsin?
Buralarda neylersin

Karnım aç yemek ver de
Bana bir yer göster de

Karnımı doyurayım
Sonra da anlatayım

Bu söz gitmiş hoşuna
Aş vermiş Keloğlan’a

Karnı güzel bir doymuş
Derken düşmüş uyumuş

Belli ki çok yorgunmuş
Nasıl da horluyormuş

Nasıl uyumasın ki
Günlerce yol yürümüş

Bir gün sonra uyanmış
Anlatmaya başlamış

Keloğlan derler bana
Giderim Kaf dağına

Koca bir dev var imiş
Hem de çok zengin imiş

Belki bir işi bulurum
Karnımı doyururum

Evde bir tek anam var
Zavallı çok ihtiyar

Dedi bana ey oğlum
A benim keleş oğlum

Git kendine bir iş bul
Çalışmalıdır her kul

Anamı kıramadım
Karşı da çıkamadım

Düştüm böyle yollara
Giderdim Kaf dağına

Birden sana rastladım
Birazcık durakladım

Ne yürekli birisin
Çok da yardımseversin

Aldın doyurdun beni
Çok memnun ettin beni

Şöyle bir bakmış adam
Keloğlan’a karşıdan

Dürüstleri severim
Onlara aş veririm

Sen de dürüst davrandın
Açmışsın saklamadın

İstersen kal yanımda
Bir iş vereyim sana

Gitme şu Kaf dağına
Hem boşuna yorulma

Demiş çok iyisiniz
Ne güzel teklifiniz

Birazcık düşüneyim
Sonra karar vereyim

Dalmış bir düşünceye
Bu Keloğlan neyleye

Kabul etse bir türlü
Etmese başka türlü

Kaf dağına gitmeli
Bulmalıyım o devi

Cevap vermiş adama
Müsaade edin bana

Siz bana kal dediniz
İş vermek istediniz

Ama kalamam burda
İşim var Kaf dağında

O devi bulmalıyım
Çok çabuk olmalıyım

Eğer iyi bir devse
Bana yardım ederse

Kalırım Kaf dağında
Koca devin yanında

Söylenildiği gibi
Eğer çok kötü ise

Kaçacak delik bulsun
Acele kendisine

Yoksa onu tutarım
Kaf dağından atarım

Yahu etme Keloğlan
Sen çelimsiz bir oğlan

Koca dev kim sen kimsin
Onla baş eder misin

Bir böcek gibi ezer
Sonrada seni üfler

Kaf dağına aşağı
Paldır küldür gidersin

Sen gel de beni dinle
Haksız mıyım ne dersin?

Dinlememiş Keloğlan
Bu adamın sözünü

Vurmuş sırtına yine
Kaldırıp da yükünü

Gitmiş gitmiş çok gitmiş.
Yorgunluktan da bitmiş.

İki gözü kapanmış.
Derin uykuya dalmış.

Ama nasıl uyusun.
Bir ses var sanki, susun.

Korkmuş bizim Keloğlan
Zavallı keleş oğlan.

Ses iyice yaklaşmış
Keloğlan dona kalmış.

Bu gelen şu dev imiş.
Keloğlan’ı görmemiş.

Sağa sola bakınmış.
Yemek yemiş tıkınmış.

Demiş ki dinleneyim.
Biraz mola vereyim.

Duydum ki buralara
Keloğlan gelecekmiş.

Gelip benim yanıma
Bir iş isteyecekmiş.

Hele bir gel Keloğlan.
Gel de bir gör Keloğlan.

Ben seni asmaz mıyım.
Ben seni kesmez miyim.

Kazanlarda kaynatıp.
Suyunu içmez miyim?

Sonra da çıkıp gitmiş.
Keloğlan ölmüş bitmiş.

Çıkmış çalılıklardan.
Uzaklaşmış oradan.

Ne yapıp ne etmeli.
Bu devi alt etmeli.

Demek ki çok zalimmiş.
Hem merhametsiz imiş.

Üstelik insanlara
Eziyet eder imiş.

Kaf dağının milleti
Bıkmış bu zalim devden.

Ama ne yapsınlar ki
Ah ah, ne gelir elden.

Yıllarca beklemişler.
Bir yardım eden çıksa.

Şu zalim canavardan
Bizleri bir kurtarsa.

Kaf dağı çok yüksekmiş.
Giden geri gelmezmiş.

Ama bunu Keloğlan
Daha önce bilmezmiş

Başlamış tırmanmaya.
Önünde dimdik kaya.

Bildiği duaları
Başlamış okumaya.

Biri çıkmış önüne.
Dur bakalım nereye?

Burası Kaf dağıdır.
Hem de sahibi vardır.

Seni yakalar burda
Yem eder kuşa kurda.

Var git canını kurtar.
Tükenmeden umutlar.

Kaf dağına çıkarsan
Bir daha İnemezsin

Geldiğin topraklara
Geriye dönemezsin.

Keloğlan durmuş biraz.
Bir düşünceye dalmış.

Ya geriye dönecek
Ya dağa çıkacakmış

Dönerse kurtulacak
Dönmezse ölecekmiş.

Demiş kendi kendine
Asla dönmem geriye.

Kaf dağına gidecek
Bu devi alt edecek

Herkesi kurtaracak
Huzuru sağlayacak

Zalim devin adını
Kökünden kazıyacak

Ya bu yolda ölecek
Ya galip geleceğim.

Sonu her ne olursa
Bekleyip göreceğim.

Hem ben yardım etmezsem
Kim yardım eder size.

Yeter ki birlik olsun
Allah, yoldaştır bize.

İyinin yardımcısı
Koruyucusu odur.

Ondan başka bizlere
Yardım edecek yoktur.

Ama önce oturup
Tedbirimizi alıp

Güzel plan yapalım.
Konuşup tartışalım

Kendimiz arasında
Bir karara varalım.

Sonra kararımızı
Gidip uygulayalım.

Görelim Mevla neyler
Neylerse güzel eyler.

Adamla çıkmış yola.
Tırmanmış Kaf dağına.

Yolculuk çok uzunmuş
Hem de çok yorucuymuş.

Gelmişler bir ormana.
Düşmüşler bir kenara.

Oranın ahalisi
Hep toplanmış meydana.

Herkesler merak etmiş.
Acaba bu kim demiş?

Söze adam başlamış
Dinleyin beni demiş.

Bunun adı Keloğlan.
Çok yürekli bir oğlan.

Bize yardım edecek.
Şu devi öldürecek.

Biz de kurtulacağız.
Huzurlu olacağız.

Herkes önce şaşırmış
Keloğlan’a bir bakmış.

İyi de koca devle.
Nasıl baş eder söyle.

Hepimizi toplasan
Hem de üst üste koysan.

Dev yine büyük bizden.
Ne gelir elimizden.

Hepimizi öldürür
Olmadı süründürür.

Keloğlan ayaklanmış.
Millet heyecanlanmış

Dinler misiniz beni.
Diyerek söze dalmış

Bu zalim dev sizlere
Eziyet etmedi mi?

Hepinizi kenara
Tutup da itmedi mi?

Mal, mülk, toprağınızı
Tutup da almadı mı?

Sizin onurunuzla
Tutup oynamadı mı?

Öyleyse hiç korkmayın
Kaçmayın saklanmayın

Oturup konuşalım
Konuşup anlaşalım

İnsanlar söze gelmiş
Keloğlan’a hak vermiş.

Yaklaşmışlar yanına
Anlat demişler ona.

Keloğlan bir bir saymış.
Hepisi hayran kalmış

Nasıl kalmasınlar ki.
Bu plan harikaymış.

Aradan günler geçmiş.
Nihayet o gün gelmiş.

Deve bir elçi gitmiş.
Gidip bir mektup vermiş.

Dev, mektuba göz atmış.
Sonra da tutup atmış.

Gelen bu elçiyi de
Kaf dağından fırlatmış.

Hele bakın zalime
Nasıl kıydı elçiye.

Bunu duyan Keloğlan
Kuşanmış kılıcını.

Güzelce abdest almış
Hem kılmış namazını.

Kaldırmış ellerini.
Rabbim çevirme geri.

Sen bizlere yardım et.
Duamızı kabul et.

Derken çıkmışlar yola.
Gelmişler bir kuyuya.

Kuyudan su içmişler
Tekrar yola düşmüşler.

Günlerce yol gitmişler.
Yorgunluktan bitmişler.

En sonunda nihayet
Kaf dağına varmışlar.

Plan gereği hemen.
Tuzakları kurmuşlar.

Deve haber gönderip
Beklemeye durmuşlar.

Biraz sonra dev gelmiş.
Etrafa göz gezdirmiş.

Fakat gelin görün ki
Kimseler yok ortada.

Yalnızca bir kel kafa
Duruyor uçurumda.

Bu bizim Keloğlandan
Başkası değil imiş.

Deve doğru bağırıp
Sen çok korkaksın demiş.

Dev sinirden çıldırmış
Keloğlan’a saldırmış

Ah siz de görseydiniz
O anda olan olmuş.

Uçurum kenarında.
Çetin bir cenk başlamış.

Keloğlan koca devi
İyi bir pataklamış

Nasıl olur demeyin.
Basbayağı da olmuş

Çünkü tuzak kurmuşlar
Devi yakalamışlar.

Elinden, ayağından
Ağaca bağlamışlar.

Herkes toplanmış gelmiş
Yaşa Keloğlan demiş.

Bu devi yakaladın
Hepimizi kurtardın.

Hadi onu tutalım
Kaf dağından atalım

Bu zalim canavardan
Ebedi kurtulalım.

Durun demiş Keloğlan
Acele etmeyelim.

Bence bu zalim deve
Bir şans daha verelim.

Belki bize söz verir
Hatasını düzeltir.

Kimseye zulüm etmez
Artık hataya düşmez.

Affetmek büyüklüktür.
Hemen karar vermeyin.

Bu deve bir şans verip
Biraz daha bekleyin.

Keloğlan’ın teklifi
Hemen kabul edilmiş.

Alınan tüm kararlar
O deve bildirilmiş.

Dev dönmüş Keloğlan’a
Ey Keloğlan bak bana.

Sen çok cesur birisin.
Hem çok yardımseversin.

Herkes benden kaçarken
Sen bana karşı geldin.

Benimle savaş yapıp
Bu savaşı kazandın.

Öldürmedin affettin
Beni çok mutlu ettin.

Ben de söz veriyorum
Hep iyi olacağım.

Bundan sonra kimseye
Zulüm yapmayacağım.

Herkese yardım edip
Herkesi seveceğim.

Kaf dağının halkını
Asla üzmeyeceğim.

Gerçekten de koca dev
Verdiği sözü tutmuş.

Parasının hepsini
Fakirlere dağıtmış.

Yardıma muhtaçlara
Her zaman yardım etmiş.

Devin yanlış yaptığı
Bir daha görülmemiş.

Bizim Keloğlan ise
Çalışmaya başlamış.

Kazandığı parayla
Hayırlı işler yapmış.

Yollar, parklar, köprüler
Barajlar, hastaneler.

Hele hele yüzlerce
Binlerce okul açmış.

Çünkü orda insanlar
Okullara muhtaçmış

Nice güzel çocuklar
Okumuş okullarda

Büyük insan olmuşlar
Şu bizim Kaf dağında.

Keloğlan dönmüş eve.
Kavuşmuş annesine.

Ama aklı ordaymış.
Acaba ne yapsaymış

Anlatmış olanları
Annesi çok sevinmiş.

Benim akıllı oğlum
Tebrik ederim demiş.

Keloğlan annesine
Demiş ki anneciğim.

Kazandığım bu para
Bizim için çok fazla.

Dağıtalım bunları
İhtiyacı olana.

Alıp da annesini
Gitmiş şu Kaf dağına.

Keloğlan geldi diye
Herkesi sevinç sarmış

Bundan sonra orada
Herkes mutlu yaşamış.

Mustafa Ecevit
Kayıt Tarihi : 15.6.2009 17:11:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mustafa Ecevit