Dokunan gözlerin üşüyen gürültüsü
Sağır kulakları da sonsuz saracak
Üzerinde toprağın kalan örtüsü
Vaat edilen kutsal soruyu soracak
Dokuyan gözlerin üşüyen gürültüsü
Anafor uçurumda inliyor dağ lalesi
Açan zambaklarda kar dikenleri
Bırak ucunu zamanın merhalesi
Gül diye bağa intizar dikenleri
Anafor uçurumda inliyor dağ lalesi
Hesap soralım bir çırpıda kuşlardan
Kanat açtığı özgürlük diliminde
Keklik adımı çıkılan yokuşlardan
Göç baharın kıskançlık ikliminde
Hesap soralım bir çırpıda kuşlardan
Neyi kimi hangi zamanı anlatıyor
Halesinde çatlamış ışıklı kambur
Akan denizde yüzükoyun yatıyor
Kocaman koro içinde cılız tambur
Neyi kimi hangi zamanı anlatıyor
Döndür kelimenin yalancı sihrini
Dar vakitlerde ümidi yutan
Tahta kadehe boşaltan zehrini
Kıpraşan dudakta ilhamı tutan
Döndür kelimelerin yalancı sihrini
Boynuzu kırık mahzun kuzucuk
Otların, kursağında birikti tohumu
Yandı mı gırtlağı dikenden azıcık
Şarap ister, mezesinde lokumu
Boynuzu kırık mahzun kuzucuk
Ne gizli entariydi üstünde kılıf
Gövde üzeri bıçağın pas izi
Su vurunca aydınlatan lif
Damar ve ırmak birbirinin ikizi
Ne gizli entariydi üstünde kılıf
Ağlayın şimdi her şey hazırdı ilikte
Yoksa ölüm mü geldi giden uykuda
İç içe yaşanıyor ikisi birlikte
Nihayet sona geldik kısa öyküde
Ağlayın şimdi her şey hazırdı ilikte
01.07.2012-İstanbul
Murat ÇavuşoğluKayıt Tarihi : 3.1.2013 01:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!