Kelimelere dökmek zordur ya bazı şeyleri, kimileri içinse neredeyse imkansız… Evet konuşurken benim için de öyle ama yazarken değil… En azından bu güne kadar değildi… ama şimdi yazmakta zor, çok zor anlatmak bazı şeyleri.. Oysa kalemi elime aldığımda kelimeler bana bile aldırmadan, sağanak bir yağmur gibi dökülürlerdi kalemimin ucundan… Hızlarına bile yetişemezdim çoğu zaman…
Duygularım mı yok oldu yoksa düşüncelerim mi…. Hayır aksine her zamankinden daha yoğun duygu ve düşüncelerim…. O halde neden böyleyim… Bu sessizliğimin sonunda ne var… Korkuyorum kendimden, bir mucize bekliyorum sanırım, mucizelere inanmak istiyorum….
İnsanlara güvenmeyi isteyip de güvenememek ne kadar acı… Birilerine deli gibi ihtiyacın varken, bir omza yaslanıp ağlamayı özlerken, gözyaşlarını içine atmak ne kadar zor…Ne kadar yalnızım, çok üşüyorum, içim buz tuttu artık, sadece soğuk, karanlık ve ıslak….Bu güçlü görüntü, bu gülümseyiş, ne kadar da mağrur, kendinden emin….. Oysa ki cılız bir mum alevi gibi…Söndü sönecek, direniyor direnmesine ama artık çok fazla ömrü kalmadı… Bu görüntü de çökecek, içimdeki yıkık şehir ortaya çıkacak… Ve bunun ağırlığını ben taşıyamayacağım…. Biliyorum….
Bir mucize bekliyorum gizlice, hiç umudum yok desem de, bir mucizenin olmasını umut ediyorum içten içe…
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış