Kelepçemde Yağmurun Sesi

Kendi masalımızın o büyülü ütopyasında
Gözyaşıyla sulanan sözcüklerin fırtınasında
Yalnızlıktır devrildiğimiz şu ömür musallasında
Kıyım bir gülücüğün yazgıları dökülür dilimizden

Ellerimde hala kına kokusu, sevda duçardır sevgili
Kahredici bekleyişlerin soylu otağında aşka uyanırız
Her sabah sarı sularla yıkarız biz yorgun yüzümüzü
Nereye saklanırsak saklanalım, hep aşka sobeleniriz

Kelepçemde yağmurun sesi, yüreğimde mağrur içleniş
Renkler çizdim boş duvarlara, ömür bir geliş, bir gidiş
Kimimiz ıstıraba yenilir, kimimizde coşku bir hak ediş
Suyun yüreğini dinliyorum günlerdir, rotam aşka tükeniş

Kekre bir gözyaşıdır yaşamak, hayat tanıdık bir resim
İhtişamlı saraylarda bile elim mutsuzluk, kırıktır sesim
Sevda mağrur düşünüşlerin raksı, kandili öper nefesim
Söndür şu ömrün ışıklarını yar, unutuluş olsun ihanetin