Ki; ışığa doğru, sürekli bir ışığa doğru koşmak…
Kelebeklerin ölüm Dansı
Sıcak bir yaz gecesi hızla üreyen, yumurtalarını bırakır bırakmaz,
Ölen kalabalık bir kelebek sürüsü
Türkülerle, şarkılarla, kol kola, kanat, kanata.
El elceydiler, o güzel ak giysili gelinler,
Sakarya ovasına çökerken akşam
Umurların da bile değildi yaşamak,
Çünkü hamileydiler
Çünkü hamileydiler!
Sürekli ışığa doğru kanat çırparak….
Ve bilincimiz pıhtılaşmış o katı kandan daha doğmadan önce
Çünkü genlerimize şifrelenmiş
Ölmek adına yaşamı solurken
Ve açılır perde, perde gözlerimde zaman
Kayıp bir çığlığın yitik seslerin de
Hangi topuk sesi bu kadar davetkâr olabilirdi ki
O sessizliğin merdivenlerinde
Gece yarısı şarkılarıyla inceden içimize
Sızıp acılarımıza dokunarak işleyen…
Sonrası bilinen bir sessizlikti
Kayıp zamanların o dehlizlerinden
Ve kozasından kurtulup uçmak isteyen kelebeklerden
Kavak ağaçların da
Rüzgârla savrulup her yöne devrilen bulut muydun?
Bir dağ çiçeği miydin? ıtır kokulu sen
Her yağmuru berekettir diye kendi bağrına çeken
Yoksa boynuma mevsim siz dolanan
Bir yaş(an) mışlık şarkısı
O İnce sarmaşıklardan mı?
Işığa doğru kanat çırparken yüzüme savrulup düşen
O kar taneciklerinden…
Ve kollarım da sana sarıldığım an
Beyaz bir kuğu boynu ve düşerdi omuzlarıma yüzün
Böyle başlamıştı ömrümde kelebeklerin ilk kez ölüm dansı
Çocukluğumun göz pınarlarından
Ahşap bir evin bahçesinde dut ağaçları
Şimdi kalabalıklar içinde gürültülerde bıraktığım,
Hangi söz bekler beni Söylesene! Hangi söz!
İçim Elif, Elif diye yanarken
Doğrular yakısın da
Tek bir sözcük çıkmazken
Kanatıncaya kadar ısırdığım dudaklarımdan
Gecenin gizlerin de, doğururken kendini yeniden zaman
Şimdi bırakıp giderken bu kenti
Ve sokak lâmbalarını ardım sıra
Kendimi yollarına, seni düşlerime
Seni, düşlerime sürüyorum canım…
Ayhan Sarıoğlu
18/ 6 / 2009
Ayhan SarıoğluKayıt Tarihi : 24.6.2009 22:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!