Ben bir kelebek olsam
Sen de bir sevgi çiçeği,
Engin vadilerde bir ömür uçsam sonra,
Ve yorulsan bir vakit,
Gelip üstüne konsam,
Dağıtmadan özünü,
Ürkütmeden seni,
Seyretsem gülüşlerini...
Ben bir güvercin olsam
Kanat çırpsam Mogan’dan Eymir’e doğru
Yorulup Kepekli yamacında dursam
Susayıp bir çeşme başında konaklasam
Cami minaresinden seyretsem âşıkları...
İnekleri çobana veren annemi,
Onurlu yaşamıyla dimdik ayakta duran
Her zamanki gibi kitabını okuyan babamı seyretsem.
Bir rüzgâr olsam.
Belgorod’un Sobornaya Square sokaklarında
Seninle dolaşsam.
Bunaldığımda Easter Fontain’in serinliğinde
Aziz Basil Katedrali’nin manevi gölgesinde
Tanrı’nın huzuruna varıp
Hz İsa’nın dizinin dibine oturup İsa Mesih’ten ayetler Dinleyebilsem.
Hz Meryem’in masumiyetini seninle bir kere daha
Yaşayabilsem…
Huzur içinde gözlerine bakıp dinlenebilsem.
Sıcaktan bunalırsam Belgorod çamların dibinde
Çimenlere uzanıp serinlesem
Acıktığımda Sırniki, Piroşki ve Ordövr tabağı dolusu Zakuşki yiyebilsem
Soğuk kış sabahlarında Belgorod caddelerinde
Üşüyen yüreğimi ısıtmak için
Baş başa ve mutluluk içinde Ucha Çorbası içebilsem.
Kayıt Tarihi : 6.1.2024 20:36:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!