Ömrü bölmek renklere kelebek kanadınca,
Gem vurmak öyle zor ki, içimizdeki hınca...
Kapkara ve somurtkan bir boşluğa dalınca;
Ağlamaklı gözlerim, ağlamaklı gözlerim...
Duman, sis, kura büyü... Kime, ne diyeceğim;
Dönüşsüz trenleri neden bekleyeceğim?
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman