Bütün şehirler zapt edilmiş
Bütün sokaklar esir
Köşebaşlarında kan kokan pusular
Kaldirimlarda bir tek ayak sesi yok
Kelebekler uçuşuyor
İki gün aç
İki gün susuz
Ölüme meydan okurcasina kanat çırpmalar
Yaşam vermek icin ölümle dans ederler
Güneş gözbebeklerimi ısıtiyor
Atom parçalanmış
Yerçekimi yerle yeksan
Uzaklar derin bir kuyu,cekiyor içine içine beni..
Kesme taşlardan oluşan gölgeler
Bedenimde o sevmedigim aci
Hersey kendi etrafinda dönen bir bumerang
Ve yine bir koza açıyor
İki günlük açlığın verdigi bir ölümle
Duru bir nehire bulasan zehirli bir atik gibi
Ağır ağır yoklugun icime akmakta, kanatmakta, oldurmekte
Geldin yuregimin tam orta yerine oturdun
Ve sonrada bir kelebek gibi ac kaldin sussuz kaldin
Sonrada geride,kavusulmasi imkansiz hayaller biraktin
Anlatmak ne zor biten herseyi
Mavi düşlerin lacivert gölgesi
Siyahin matemini huzne ceviren sari
Solo bir kemanin tellerine dokunuyor arse
Düşlerim bir bir topraga düşüyor gozyasi gibi
Sonra rüzgara karışıyor..farid farjidin melodisi eşliginde
Sesin cinliyor, yoklugunda kaybettigim duslerimde
Metronomun largo hizi gibi durmadan, durmadan
Sesinde bir mezzosoprano inceligi
Ve ben hep forte ile seni calip okuyorum
Bir siir birakiyorum mavi mavi denizlere
Uyumsuz butun siyahlari yok etmek istercesine....
Yılmaz Sevket ArslanKayıt Tarihi : 18.8.2010 21:05:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!