Kelebek Şiiri - Yılmaz Sevket Arslan

Yılmaz Sevket Arslan
37

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Kelebek

Bütün şehirler zapt edilmiş

Bütün sokaklar esir

Köşebaşlarında kan kokan pusular

Kaldirimlarda bir tek ayak sesi yok

Kelebekler uçuşuyor

İki gün aç

İki gün susuz

Ölüme meydan okurcasina kanat çırpmalar

Yaşam vermek icin ölümle dans ederler

Güneş gözbebeklerimi ısıtiyor

Atom parçalanmış

Yerçekimi yerle yeksan

Uzaklar derin bir kuyu,cekiyor içine içine beni..

Kesme taşlardan oluşan gölgeler

Bedenimde o sevmedigim aci

Hersey kendi etrafinda dönen bir bumerang

Ve yine bir koza açıyor

İki günlük açlığın verdigi bir ölümle

Duru bir nehire bulasan zehirli bir atik gibi

Ağır ağır yoklugun icime akmakta, kanatmakta, oldurmekte

Geldin yuregimin tam orta yerine oturdun

Ve sonrada bir kelebek gibi ac kaldin sussuz kaldin

Sonrada geride,kavusulmasi imkansiz hayaller biraktin

Anlatmak ne zor biten herseyi

Mavi düşlerin lacivert gölgesi

Siyahin matemini huzne ceviren sari

Solo bir kemanin tellerine dokunuyor arse

Düşlerim bir bir topraga düşüyor gozyasi gibi

Sonra rüzgara karışıyor..farid farjidin melodisi eşliginde

Sesin cinliyor, yoklugunda kaybettigim duslerimde

Metronomun largo hizi gibi durmadan, durmadan

Sesinde bir mezzosoprano inceligi

Ve ben hep forte ile seni calip okuyorum

Bir siir birakiyorum mavi mavi denizlere

Uyumsuz butun siyahlari yok etmek istercesine....

Yılmaz Sevket Arslan
Kayıt Tarihi : 18.8.2010 21:05:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Yılmaz Sevket Arslan