Kelâmün Âleyküm Şiiri - Habibe Merih Atalay

Habibe Merih Atalay
496

ŞİİR


9

TAKİPÇİ

Kelâmün Âleyküm

Şarkının gidişatında değişir belki havamız; kalem kelam etmemize vesile: Kelamünaleyküm!

Hayatın sihrini düşündüklerinde bulamıyorsun;
çünkü hayatın bir sihri yok aslında. Onu sen formüle edebilirsen var. Hayatta bir takım kaynaklar var elbet onları birleştirip sihirli bir dünyada var edebilirsin toptan yok da edebilirsin; sihir mi istiyorsun gerçekten? Yook. Olduğu gibi böyle dümdüz bir hayat benim işime gelir aslında. Öyleyse nedir problemim?

Nedir problemin? Ne bileyim. Bu dinginlik yadırgatmıyor değil. Koşuşturmuyorum ya oradan oraya, böyle sabit duruyorum ya, biraz ürperti veriyor bu sükut. Normal miyim şimdi yoksa değil miyim anlayamıyorum.

Olması gereken bu mudur aslen, bilmiyorum; olmasına zorlamadım hiç zorlamadığım ve akışa bıraktığım halimle yapacak artık pek bir şey kalmamış gibi görünüyor. Ne yapmak gerekir ki yaşarken? Yiyip içip uyuyup uyanıp süremin dolmasını bekliyorum. Ömrümle bu hayatta yapmak isteyeceğim bir şeyim yok; daha doğrusu yapmak isteyip de yapabileceğim bir şey yok.

Yapmak istediklerimi yapamamışım bugüne dek olmak istediğim ben olamamışım; kendimi anladığımı, çok iyi anladığımı söylemeliyim ama. Beceremediğim o kadar çok şey oldu becerebildiklerim de oldu ama hiç yeterli gelmedi; işte buraya kadarmış, limitim bu kadarmış, kapasitem buymuş işte noktasında kalakaldım.

Artık istemlerim kalmadı, istemlerimi yerine getirebilecek şeyleri kendimde bulamadım; istek vardı ama kabiliyet -mütekabiliyet- yokmuş.

Öyleyse yaşayıp gitmekten ötesi yok benim için ama işte, tuhafıma giden bir şey bu; mücadeleyi bırakmak tuhafıma gidiyor; uğraşıp didinmek daha çok alıştığım bir şey; zorlamak ve hep zorlanmak daha bağımlısı olduğum kaz ayağa duruşum olduğundan öylesine bırakmaya alışamıyor, alıştıramıyorum kendimi; bir manzaraya bakarak dupduru anlar yaşamaya mizacım el vermiyor, sıkılıyorum, tuhaf değil mi ama?

Bir şey iste: Patlamış Mısır, Dondurma.
Pişman olmayacağın bir şey iste: Patates Cipsi.

Elbette gerçek bir şey istiyor insan istediklerinin gerçekleşmesinden daha çok, gerçeğin gerçekleşmesini; gerçeğin gerçekleştiğini varsayabiliriz bu durumda çünkü istediğim hiçbir şey gerçekleşmedi; demek ki gerçekteyim, gerçeğin içindeyim evet... ve bu gerçek asla hayal edilebilir değil, gerçekleştiğinde vakıf olunur bu belirlenişe.

Demem o ki, hayıflanamam artık; kızamam, nefret edemem, savaşamam ve direnemem; buradayım; buradaydım; bilinmeden kalabilirim ama bilmeden pek kalamam; daima bileceğim bu yüzden, hep bileceğim.

Bile bile.

Böyle sökülür gider dikişi iliştirilmiş nutkun tutuklu olduğu dilden, kapıp koyverir ağız, işitir tüm tuhaflığıyla kulak; nere hedef diye sormaksızın bakar o müthiş manazarasına; ölümüne yattığı.

O ne mutlu andır ki bakarak dünyanın o en acaip ufkunda, kapar gözlerini ve öyle veda eder yaşamına sayısız çengi oynayışında.

Neden güzel geldiği bilinmez yine de güzel gelir, işte budur gün boyunca süslediği an dimağında...

ama... önce sen gel bak şu tarihine zamanın ve yut kendini olmasından kapkara bir anlakça; uykuyu o derinlerinde bölen şölen gibi maaruf; yut kendimi içimden; yazık değil hiçbir anına.

Habibe Merih Atalay
Kayıt Tarihi : 23.4.2024 01:54:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Yön ve hedef hususiyetindeki beklentiyi besleyemez, çünkü amaç yeşertmek büyütmek ve sarmalamak değil şu gün.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Cihat Şahin
    Cihat Şahin

    Kelamlarınızı manzum bir şekilde, muhtevasına şuur, mana ve hikmet hakim olan bir şiire dönüştüremediğiniz için " VE ALEYKÜM KELAM" diyemeyeceğim Habibe hanım.
    Bahsini ettiğim mana ve özellikte yazılmış yeni şiirlerinizde buluşmak ümidiyle hayırlı çalışmalar dilerim.

    Cevap Yaz
    Habibe Merih Atalay

    Eleştiri için teşekkürler.

TÜM YORUMLAR (1)