Kelamlarım İkinci Bölüm

Doğan Türkdoğan
244

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Kelamlarım İkinci Bölüm

Rabbim rahim ve rahmandır,
Ne ateşi var ne narı.
Kendi yarattığı canı,
İnticetek iş yaparmı.

Kilerleri kitli sanma,
Bütün varlığı meydanda.
Onun gibi varın yoğun,
Dağıtan varmı dünyada.

Gücün varken çağırmazsın,
Kendi gücün kullanırsın.
İşler tersine dönünce,
Eli deyneklin sanırsın.


Hem rahim rahmandır dersin,
Rahmetinden pay istersin.
Hemde zalim,zorba eder,
Öçü gibi gösterirsin.

İnsandır insana zalim,
Be murad eder sevinir.
Aşın ekmeğini kısar,
Sürünecek kadar verir.

Bunlar senin isteklerin,
Rabbim bunlardan uzaktır.
Cümle güzellikler onda,
Rahmet, merhamet mutlaktır.

Benlik ne yaman duygudur,
Adamı dağdan uçurur.
Masum iken asi yapar,
Boynuna kemend geçirir.

Kişi önce ben demeli,
Tamam etmeli özünü.
Zamanında, kıvamında,
Mertçe demeli sözünü.

Esaretin en zalimi,
Bilerek boyun eğmektir.
Kurtuluşa ermek için,
Bir araya gelmemektir.

Belki bir gün bir can gele,
El uzata bu meftaya.
Adına türkü yazarım,
Namı yürüsün dünyaya.

İşte odur gerçek hızır,
Dar günde yetişir cara.
Bir gün biter bu esaret,
Umut olur yarınlara.

Nice ben diyerek başa duranlar,
Umut tarlasına rüzğar ektiler.
Ne ekin yeşerdi, ne harman oldu,
Daha kış gelmeden boş kaldı kiler.

Bakıp seyran eylediğin,
Adem var adem içinde.
Dışarda arayıp durma,
Cümle nesneler içinde.

Sendedır derdıne derman,
Sahipsen vucud şehrine,
Zehiri bala dönderir,
Şifa eder her yerine.

İş yarayı azdırmadan,
Melhemini sürmelisin,
Kankıran olmuş yaraya,
Derman kar eylemez kesin.

Bin yıldır el açıp çekeriz amin,
Dinleriz emrini yüce Rabbimin.
Ah birde anlayıp akıl erdirsek,
Ne kavga ne zülüm kalır nede kin.

Anlamadam uyduk sözün
Nakışlanmış havasına,
Ondan değimlidir düştük
Cehaletin kuyusuna.

İnsan arzu isteğini
Rabbi ile paylaşmalı,
Öz dili, öz gönlü ile
Anliyarak yaklaşmalı.

Anlayıp akıl erdirmek
Nice derdin ilacıdır.
Yaradana başka dille
Hitab etmek ne acıdır.

Öz dilinle Hakkı çağır
Kır dilindeki zinciri.
Bin yıl önce bunu yapmış
Cümle erenlerin piri.

Nice örtünün altında,
Hayasızca iş yapan var.
Yaptığı yanlış işlere,
Örtünmeyi perde yapar.

Takke, türban, kara çarşaf,
Şeriatın dürtüsüdür.
İnsanın arı, edebi,
Hakikatte örtüsüdür.

Kara çarşafa bürünüp
Sarmalamış her yerini.
Esareti iman etmiş,
Nasıl kaptırmış kendini.

Başı açık yalın ayak,
Öz gönülle Hakka yürü.
Nice eren evliyanın
Bu idi gerçek desturu.

Nice dervişler görmüşüm,
Aşkın fırınında pişmiş.
Niceside yoldan azıp,
Nefsinin peşine düşmüş.

Dervişlik ulu makamdır,
Durulmuş deryaya benzer.
İşe vakıf olmiyanlar,
Miskinliği tene bezer.


Kirden keramet olurmu,
Hastalığın kaynağıdır.
Üretimden uzak kalan,
Sefaletin oynağıdır.

Dervişlik hırkası giyip,
Kapı kapı gezen vardır.
Sofra kurup can doyuran,
Bin dervişten hayırlıdır.

Temizlik yakışır derviş olana,
Gömleği, hırkası temiz olmalı.
Yemesi, içmesi, ahlakı, fikri,
Heybesi, bohçası temiz olmalı.

Varlığı yokluğu olmazken belli,
Ölünce yapılır keramet ehli.
Başına bir kubbe yeşil sargılar,
Olur gönüllere sultan misali.

Kemalet belirtir güzel ahlakı,
Cümle erenlerin nişanıdır bu.
Ele, bele, dile sahiplik etmek,
Bütün insanlığa olmuştur tabu.

Kemalet firen gibidir,
Sakındırır kötü işten.
Ondan, insan dua bekler,
Sakalı nurlu dervişten.

Doğan Türkdoğan
Kayıt Tarihi : 18.10.2011 15:08:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Doğan Türkdoğan