Harpten çıkma, paçavra çürük diş arasından
Sirk meydanında file, teşbih edilmiş kelam.
Kiminin hülyasından kiminin aylasından;
Zarafetin rengiyle, palyaço olmuş kelam (!)
“Bilmesen de haydi gel.” dememiş de kimseye;
Duyan duymayan gelmiş, akbabalık etmeye.
Şeker bilen sözünü hiç bakmaz mı küspeye,
Leş kokusundan bıkıp hayvandan yılmış kelam.
Ne gülü var bağında ne de öten bülbülü,
Bir köşeye çekilmiş eski zamanın lü’lü.
Şimdi nerdedir Veysel sorar nerde Köroğlu?
Ozanlardan habersiz yollarda kalmış kelam.
Gayrı sırrımı vermem, gönlümde birdir dergah
Erenler sofrasında, rostoya yoktur izah
Erik dalı kırıldı; üzüme toktur salah,
Yunus’u dinlemeyi imkansız bilmiş kelam.
Kayıt Tarihi : 9.11.2007 01:19:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mehmet Yeşilpınar](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/11/09/kelam-22.jpg)
saygılar
Mehmet Emre ASLANTÜRK
Selâm ve dua ile...
TÜM YORUMLAR (56)