en mavi tüyünden yaptım ilk siftahı
batırıp mürekkep diye kanıma
yaz allah...
hala kanatlarım üzre durur şiirim...
dallarda mayıstan kalma
kiraz gülleri gibi savruldu
beklemeden yeli...
salyangoz izli
altın varak
şaşaalı
sanırsın yıldız
toprağın yüzünü yalayıp kaydı...
her dün
sondan bir önce uludu
kapı dibinde baykuş,
tokmağına değdi de el
afak salkımsaçak sus...
bildim boyumdan büyük
bildim gömüt sesli
bildim eğleşe eğleşe kemiriyor
kanatları...
usuldan
çıkarmalı elleri kandan
dönüpte görmemek var
sıçramak var karanlığa,
sürte sürte elleri karanlığa
dile benden ne dilersen
mesela...
bir kuş tüyü
irice bir hokka...
başka...
geçip gider trenler bir o yana
bir bu yana
gelincikler her bahar orda
rötarsız
umarsız...
kan
atlarımın yularında elim
öl
dürüp
sarmala
tülden kalın
basmadan
incecik
patiskaya...
hep yitmişimdir ara sıra
hep alnımı kanırtmıştır tahtanın izi
ahiri
uzun sıracalı bir türkü...
mor bir perçem gibi düşüyor gece
sübyan gözleri gibi diziliyor yıldızlar
gülünç bir ağlamak çıkıyor
çekilen içten...
vesselam
ömür dedikleri
kısa bir kelam...
Kayıt Tarihi : 23.5.2011 15:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)