Kel Rıza ve İyi Cin'ler Şiiri - Adnan Deniz

Adnan Deniz
1245

ŞİİR


11

TAKİPÇİ

Kel Rıza ve İyi Cin'ler

Ona köyde kel Rıza derlerdi.Ele avuca sığmayan,saçları tamamen dökülmüş,masmavi gözleri parıl parıl eden onbeş,onaltı yaşlarında bir çocuktu.Kel Rızayı
Eğer biri karanlıkta görse kesin korkudan altına ederdi.
Gene bir gün kel Rıza babasına şehir'e gideceğini söyledi.Babası"Oğlum,at yok,araba yok nasıl gideceksin?Nasıl geri geleceksin?Gel gitme,etme "dediyse de Kel Rıza kimseyi dinlemedi,çekti gitti.Bir küfür savurdu babası arkasından,anası biraz ağladı ama onu kimse durduramadı.
Giderkende,"Akşama gelirim baba,merak etme"demeyi de ihmal etmedi.
Gezdi,tozdu şehirde kel Rıza,birden bire akşam
Oldu.Kalacak yerde yok,köy de çok uzaklardaydı,ne yapacaktı.
Düşündü,taşındı Kel Rıza,sonunda kısa yoldan,dağlık ve ormanlık alandan çok çabuk köye varabilecegine karar verdi.
Dağ yoluna dogru uzandı.Her taraf kapkaranlık,ormanın ıçinden acayip sesler yükseliyordu.Önce hiç aldırmadı,korkmadı da
Epey bir yol katetti.Artık içini bir korku kaplamıştı.Yol uzuyor,hava soğuyor,içinden çeşit çeşit korku seneryoları geçiyordu.
Tam dalmıştı ki,omuzuna bir elin dokunduğunu hissetti.İçinden kim ola bu vakit,bana dokunan diye söylendi.Uzun saçlı,karanlıkta yüzü seçilmeyen bir adam,
"Beni takip et,köyüne erken varabilirsin"dedi.
Açıkmış,yorulmuş,korkmuş bir halde uzun saçlı adamın ardına düşmüştü,kel Rıza.
Ha bire yukarı yukarı dağ yoluna gidiyorlardı.
Kel Rıza,ne dönebiliyor,ne de bir ses çıkarabiliyordu.Adeta büyülenmiş gibi tıkır tıkır
Adamın arkasından gidiyordu.
Nihayet bir mağraya geldiler,Adam kel Rıza'ya
Mağraya girmesini söyledi.
Kel Rıza mağraya girdiğinde şaşkınlıktan küçük dilini yutacaktı.Mağra değil sanki burası bir saraydı.
Her mağrayı bir oda düşünürsen on odalık bir mağraydı.Mağra duvarları halılarla kaplanmış,yerler halı döşeliydi.Her oda da üç
Beş kişi olmak üzere otuz,kırk kişi varlardı.
Her köşeden bir kaç çocuk fırlayarak uzun saçlı adamı kucaklıyorlardı.Kel Rıza korkudan tir tir titriyor,konuşamıyordu.O ana kadar kel Rıza hiç birinin yüzünü görmemişti.Korkuyordu,titriyordu."Işığı yakın" dedi uzun saçlı adam.Mağranım duvarlarında
Sıra sıra eşek pisliğinden lambalar vardı,yaktılar bütün eşek pisliklerini.Birde ne görsün kel Rıza adamların parmakları arkada,
Topukları öndeydi.Hala yüzlerine bakamıyordu
Kel Rıza donup,kalmıştı.Ne kaçabiliyor,ne de
Bir kelam edebiliyordu.
Uzun saçlı adam yüzünü Kel Rızaya dönünce
Kıyametler koptu.Adamın burnu yoktu.Gözleri
İleri doğru pörtlemiş,koskoca ağızları vardı.
Düşüp,bayılmıştı kel Rıza.Ne zaman geçti bilmiyordu.Yine burunsuz bir kadın ve uzun saçlı adam başında bekliyordu.Uzun saçlı adam:
"Korkma Rıza dedi biz yabancı değiliz,sen bizim kardeşimizsin."
Bu nasıl olabilirdi,bunlar resmen cindi.Uzun saçlı adam,"zarar gelmez bizden dedi.Biz iyi cinleriz "Ve devam etti:Bir kötü cin var,onlar
İnsana zarar verir,kötü insanlar gibidirler,birde iyi cinler var,onlar insan dostudurlar.Vefayı çok
İyi bilirler.Senin baban dedi,uzun saçlı cin;
"Senin baban bize çok iyilik etti.Sen bizim misafirimizsin."
Hala korkudan tir tir titriyordu kel Rıza,alnından boncuk boncuk terler akıyordu.Saman sarısi gibi olmuş,sanki boşluğa bakıyordu.kesik kesik burunlarıyla cin kızları,oğlanları cirit atıyor,iğrenç çığlıklar bırakıyorlardı.
Kel Rıza hareket edemiyor,bir laf diyemiyordu.
O sırada bir gürültü koptu.Bütün halılar paramparça oldu.Bir kavga başladı,anlaşilan kötü cinler Kel Rızayı istiyorlardı.
Kel Rıza birden kendini uzun saçlı Cinin kucağında buldu.Bu nasıl bir kucaktı,ne yumuşak,ne sert,ne var,ne yoktu.
Bir duman gibi yükseldiklerini hissetti,Kel Rıza.
Zaten kendinde değildi.Bir çığlık duydu,kel Rıza.Evlerinin ahırındaydı,yeni yeni uyanıyordu.Anası süt sağmaya inmiş,ahırda Kel Rıza oğlunu görmüştü.Öyle inek pisliğinin içinde kel Rızayı yatarken görünce çığlık atmış,çok korkmuştu.
" Irzı gırık" oglum dedi anası,ne vakit geldin,niye eve çıkmadın diyerek bir güzel haşladı.Babası indi ahıra,Kel Rıza hareket bile edemiyordu.Şaşkındı ve yaşadıklarına bir anlam veremiyordu.
Babası"Korktun değil mi,babam kızar diye,ahır da yattın,öyle değil mi "diye söyleniyordu."Baba sozü dinle bir daha,kafana göre iş yapma" dedi.Ama gel gör ki Kel Rıza yürüyemiyordu.Kucağına aldı çocuğunu babası,eve çıkardı.Bir güzel yıkadılar.Peldir peldir bakıyordu kel Rıza,ama konuşamıyordu.
Sırt üstü yattı günlerce Kel Rıza.Hala korkuyordu.iyi olduktan sonra,kimseyle paylaşmadı yaşadıklarını.Kendi kendine olmaz böyle bir şey,olsa olsa bu bir rüyadır" diyordu.
Öyle bir uslandı ki Kel Rıza,bir daha yalnız hiç bir yere gitmedi,baba ve annesinin sözünden çıkmadı.Ama hala aklında babasının cinlere ne iyiligi vardı?diye kendini düşünmekten alamadı.

Adnan Deniz
Kayıt Tarihi : 11.5.2021 19:12:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Adnan Deniz